İngiltere’de Dil Okulları Rehberi

İngiltere’de Dil Okulları 

Herkese Merhaba!

Münih’te yaşam hala oldukça sakin gidiyor. Düşündük ve bir ‘İngiltere’de Dil Okulları’ yazısı hazırlamaya karar verdik. Zira, zamanında Almanya’ya yüksek lisansa gelmemiz, sonrasında Münih’te iş bulmamız ve bu ülkede kalmamız, kısacası her şey İngilizce öğrenmeyi kafayı koymamızla ve benim (blogun erkek tarafı olan Umut ☺) Londra’da dil okuluna gitmeye karar vermemle başlamıştı!

Londra’da 6 ay dil okuluna gidip döndükten sonra her şey benim için daha kolay oldu. Avrupa’da bir yüksek lisans düşünüyorsanız, ya da İngilizce öğrenmeyi kafaya koyduysanız, bu planı ne kadar çabuk gerçekleştirirseniz o kadar iyi! Bu demektir ki, sizin için kapılar o kadar erken açılacak! ☺

Bu yazıda baştan sona İngiltere’de Dil Okulu sürecimden bahsedeceğim. İngiltere’de dil okulu vizesi, İngiltere’de dil okulu konaklamamı nasıl ayarladım ve en önemlisi İngiltere’de dil okulunu nasıl seçtim ve İngiltere’de hangi dil okulunu öneriyorum ondan bahsedeceğim.

Neden İngiltere ve neden Londra?

İngilizce öğrenmeyi kafaya koyduğum zaman Amerika Birleşik Devletleri ve Birleşik Krallık arasında kaldım ve hem İngiliz Kültürü bana “Amerikan” Kültürü’nden daha yakın geldiği için, hem de daha sonra İngiltere’de kalmak istersem bana kolaylık sağlayacağı için İngiltere’yi seçtim.

Diyelim ki siz de İngiltere’yi seçtiniz ve nereden başlamanız gerektiği konusunda kararsızsınız, en önemlisi kendinize güvenebileceğiniz bir dil okulu bulmak olacak. Bunu bulduğunuzda işiniz çok kolaylaşıyor çünkü dil okulu size hem doğru şehri, hem doğru programı bulmada, hem konaklama ayarlamada, hem de İngiltere vizesi almada yardımcı oluyor! Özellike ilk yalnız yurtdışı tecrübenizse kendinizi güvende hissetmeniz çok önemli!

İngiltere’de Dil Okulu Önerimiz

Burada bir İngiltere dil okulu önerisi yapmam gerekirse kesinlikle tercihimi EF Dil Okullarından yana kullanırım. EF’i önerme sebeplerimden en önemlisi İngiltere’de dil okulu konusunda oldukça tecrübeli olmaları ve size önerecek çok fazla seçenekleri olması! Seçeceğiniz dil okulunun kurumsal olması da çok önemli, yeter ki gözünüz arkada kalmasın! 🙂

Diyelim ki 20’li yaşlardasınız ve gideceğiniz dil okulunda sadece yaşıtlarınız olsun istiyorsunuz. Bu durumda EF’in 18-25 yaş arası dil okullarından birisini seçebiliyorsunuz. Ya da İngilizce’yi belli bir seviyeye kadar biliyorsunuz ama akademik İngilizce öğrenmek istiyorsunuz, o zaman EF’in Akademik İngilizce kursunu seçebiliyorsunuz. Tüm bu saydıklarımın dışında çok daha fazla İngilizce kursu seçeneği mevcut tabii ki!

İngiltere’de Hangi Şehir?

Diyelim ki gitmek istediğiniz İngiltere dil okulu programı kafanıza yattı ve sıra şehir seçmeye geldi. Burada benim fikrime göre üç önemli şey var; o şehirde kendinizi rahat hissetmeniz, dil okulundan sonra kalan zamanınızı keyifli geçirmeniz ve tabii ki bütçe.

İngiltere’de dil okulu için daha sakin bir bölgeye gitmek isterseniz Bournemouth veya Eastbourne’ü tercih edebilirsiniz. Mutlu haber , bu durumda konaklama ücretleriniz biraz olsun düşmüş oluyor.

Bana gelince; Londra benim lise yıllarımın en büyük hayaliydi. Mimarlık okurken hep Londra’yı merak ederdim. O yüzden şehir seçerken hiç zorlanmadım. Londra’ya gideceğimi zaten biliyordum!

İngiltere’de dil okulu seçerken Londra’yı seçmemin bana en büyük artısı kalan zamanlarımı dolu dolu geçirmem oldu. Müzeler, sanat galerileri, parklar her şey elimin altındaydı. Dil okulum şehir merkezine çok yakın olduğu için, kurs çıkışı kendimi her gün bir başka yerde buluyordum. Dil okulu seçerken siz de şehir merkezinde bir okulu tercih ederseniz, sosyalleşmek çok daha kolay olur. 🙂 Bu arada yukarıda önerdiğim EF Dil okullarının tüm şehirlerdeki İngilizce dil okulları şehrin tam merkezinde olduğu için benden bir artıyı da buradan almıştı.

İngiltere’de Dil Okulu Konaklama

İngiltere’de dil okulunuzu ve şehrinizi seçtiniz, sıra konaklama ayarlamaya geldi. Genelde konaklamayı dil okulunuz aracılığıyla ayarlıyorsunuz ve iki seçeneğiniz oluyor; İngiliz bir ailenin yanında veya öğrenci yurtlarında kalmak.

İngiliz bir ailenin yanında kalmaya başta çekinebilirsiniz ama şunu düşünün; İngiltere’ye dil okuluna giderken bir amacınız var, bir dili yerinde öğrenmek. Dinleyerek, görerek, konuşarak. İngiliz bir ailenin yanında kaldığınızda bunların hepsi için çok daha fazla fırsatınız oluyor. Yanında kaldığınız ailenin yanında kalan tek öğrenci çoğu zaman siz olmuyorsunuz ve aileleler de bu işten para kazandığı için size karşı çok sıcakkanlı oluyorlar! 🙂 Dil okullarının yurdunda da kalabilirsiniz ama oraya gelen herkes dil okulu için gelmiş olacağı için kimse mükemmel konuşmuyor olacak, bunu hesaba katmakta fayda var..

Ben Londra’da İngiliz bir ailenin yanında kaldım ve 3 katlı, toplam 7 odalı bir evde 5 öğrenciydik. Ailenin yanında rahat eder miyim diye başta biraz çekindiysem de hiç korktuğum gibi olmadı ve çok rahat ettim. Evde kalan diğer öğrenciler de çok yakın arkadaşlarım oldu. Daha sonra o evde tanışan iki arkadaşımın evlendiğini de buraya eklemeliyim! ☺ (biz değiliz. Bizim hikayemiz başka) 🙂

İngiltere Dil Okulu Vizesi

Diyelim ki dil okulunuza, şehrinize ve konaklamanıza karar verdiniz, artık sıra dil okulu için vize başvurusu yapmaya geldi.

İngiltere vizesinden etrafınızda mutlaka korkuyla bahseden insanlar vardır. Biz buna katılmıyoruz. ☺ Eğer İngiltere’ye dil okulu için gidiyorsanız, dil okulunuz size gerekli belgeleri sağladıysa ve belgelerinizi tam teslim ederseniz vizenizin çıkmaması için hiçbir sebep yok. Önemli olan eksik belge teslim etmemek.

Kurumsal bir dil okulunu seçmiş olmak burada da önemli. Dil okulunuz vize konusunda tecrübeli olursa o kadar iyi. Yine EF Dil Okullarını bu konuda içim rahat önerebilirim.

İngiltere’de Dil Okulunun süresi ne olmalı?

Bize sorarsanız (tabii bütçenize de uygunsa) en az 3 ay kalmalısınız. Bir şehre adapte olmak çoğu zaman iki hafta, hatta 1 ay alabiliyor ve esas verimi o dilin içinde bir süre geçirdikten sonra almaya başlıyorsunuz. Ben İngiltere’ye giderken ‘konuşuyorum ama aşırı akıcı değilim’ seviyesi olan B1 seviyesinde gittim ve 6 ayda C1’den yüksek bir seviyeyle geri döndüm.

Bu 6 ay içinde, dili sadece öğrenmediğim aynı zamanda bu dili yaşadığım için çok daha akıcı konuşmaya başladım, İngilizce konuşurkenki çekingenliğim gitti ve kendime dil konusunda güven kazandım. 3 ay bile kalsanız bu değişiklikleri kendinizde çok rahat hissedeceksiniz.

Londra’da Bütçeye Uygun ve Ucuz Yaşamanın Yolları

Londra’da hayatı ucuza getirmenin yollarından bahsetmezsek olmaz, zira maaliyet herkesin sorunu! ☺

1-) Ben konaklamamı ayarlarken kahvaltı dahil olan şeçeneği seçtim ve öğle yemeklerini Tesco Süpermarket’ten geçiştirdim. Böylece sadece akşam yemeklerine para harcamış oldum. Akşam yemeklerini de genelde evde kendim hazırladım. Londra’da Tesco hayatınızı kurtabilir. ☺

2-) Taksi kullanmayı unutun, İngiltere’nin taksileri bizimkilere benzemez! ☺ Londra metrosu (tabiri caizse Tube) candır. Aylık kart ücreti kaldığınız bölgeye göre değişiyor ama her şekilde haftalık veya günlük metro kartı almaktan çok daha ucuza geliyor.

3-) Dil okuluna 6 ay veya daha uzun süreli gidiyorsanız öğrenci statüsüne girebiliyorsunuz ve yarı zamanlı çalışma izniniz oluyor. Ufak işlerde çalışmak isterseniz böylece sorun yaşamıyorsunuz.(Burada bir güncelleme yapalım. İngiltere’de yapılan son değişiklerle birlikte her dil okulu öğrencisine bu vize verilmiyormuş. Kayıt yaptırmadan önce dil okulu ile iletişime geçip, bu durumu teyit ettirmenizi öneriyoruz)

4-) Londra bizim için sanatın ve kültürün de başkenti. En önemlisi ise sanata ve müzelere ücretsiz ulaşabiliyor olmanız. Örneğin; British Museum, National Gallery, Tate Museum ve daha birçok müze halka ücretsiz. Tiyatro izlemek isterseniz biletleri önceden almak şartıyla Shakespeare’s Globe oyunlarına 15 Pound’a bilet bulabilirsiniz. Sanat bizdekine göre daha ucuz anlayacağız(gerçi şimdiki durumda ucuz demek biraz zor ama o zamanlar öyleydi). Ve tabii ki daha değerli.

5-) Londra’ya kadar gelmişken başka ülkeleri görmek isterseniz RyanAir ile 10 Euro’ya İzlanda’ya ya da İskoçya’ya uçabilirsiniz. Biz toplamda 15 Euro’ya Dublin’e gidip gelmiştik!

6-) Herkesin Londra’daki favori bölgesi farklıdır. Biz en çok Camden Town’u seviyoruz. Ayrıca burada yeme-içme Londra’nın kalanına göre çok daha ucuz. Akşam dışarı çıkarsanız Camden’ı seçebilirsiniz.

Şimdi dönüp bakınca iyi ki İngilizce’yi daha iyi öğrenmek için bir adım atmışım diyorum çünkü sonrasında IELTS sertifikamı alırken ve Münih’te iş bulurken bana hayal edemeyeceğim kadar artısı oldu.

Aklınıza takılan bir şey olursa ve bir uzmandan tavsiye almak isterseniz her zaman EF Dil Okulları’nın sayfası ile iletişime geçebilirsiniz. Size en iyi şekilde yardımcı olacaklarına eminiz.

Herkese İngiltere’de güzel zamanlar diliyoruz!

Sevgiyle!

Instagram’da varız ve bekleriz.

https://www.instagram.com/yoldabiblog/