Sakız Adası Gezi Rehberi ve Sakız Adası Konaklama Rehberi
Sakız Adası Gezi Rehberi, Sakız Adası Gezilecek Yerler & Sakız Adası‘nda Nerede Kalınır, Sakız Adası Konaklama Rehberi
20 Şubat’ta havaya, sonra suya, son olarak da toprağa düşen cemreler baharı müjdelerken, biz de bahara ve yaza hazırlık yazısı kaleme alalım dedik. Yolculuğumuz, muhteşem plajları, doğası, Ortaçağ köyleri, nefis damak lezzetleri, tadı ve kokusuyla midemizi ve nefesimizi şenlendiren damla sakızının diyarı Sakız Adası’na…İzmir Çeşme ile en yakın komşumuz olan Sakız Adası’na nasıl gidilir?, Sakız Adası’nda konaklama, Sakız Adası’nda görülecek yerler, Sakız Adası mutfağı gibi merak ettiğiniz başlıkları, Sakız Adası Gezi ve Konaklama Rehberi yazimizda derledik.
En güzel Sakız Adası Plajları için ise ayrı bir yazı geliyor, takipte kalın!
Daha önce Kos adasını, sonra Leros’u ve Midilli‘yi çok detaylı yazmıştık. Planları olanlar bu yazılarımıza da bakabilir. 🙂
Sakız Adası neolitik ve Tunç Çağı’ndan itibaren çeşitli medeniyetleri barındırmış. 1566’da Osmanlı hakimiyetine girinceye kadar da Cenevizli Giustiniani ailesi tarafından yönetilmiş bir ada. 347 yıllık hakimiyeti 1913’te sona eren Osmanlı’nın izlerine adada hala rastlamak mümkün.
Ama en çok sakız ağaçlarına rastlayacaksınız adada. Özellikle köylerde ve köy yollarında, etrafı beyaz kireç tozuyla çevrelenmiş ağaçlar göreceksiniz. Gövdelerindeki çiziklerden akan sakız özünün yere yapışıp kirlenmemesi için döküyorlarmış kireç tozunu… Bu toza yapışan sakız özleri daha sonra özel bir yöntemle ayrıştırılıyormuş. Kanarya Adaları ve ükemizin birkaç yöresinde yetişen sakız ağacının anavatanı ise elbette Sakız Adası ve olağanüstü bir ticaret hacmi oluşmuş.
Adanın güneyindeki köyler en güzelleri ve isimleri Sakız Köyleri olarak geçiyor. Sakız üretiminde başrol oynayan bu köyler, kale şeklinde inşa edilmiş Ortaçağ köyleri… Kuzey köyleri ise şirin taş evleri, dar sokakları ve sakinlikleriyle dikkat çekiyor.
Ada, aynı zamanda yaz turizminin de gözdesi. Birbirinden güzel koyları ve plajları, başta Türk turistler olmak üzere yabancı turistlerin akınına uğruyor. Bu nedenle Sakız Adası plajlarının ayrı bir yazı konusu olmasını istedik. Sakız Plajları yazımız yakında geliyor ☺))
Sakız Adası Gezi Rehberi
Sakız Adası’na nasıl gidilir?
Yunanistan’la aramızdaki kapıda vize uygulaması Sakız Adası için de geçerli. Öncelikle buraya kapıda vize uygulamasını güncellenmiş bilgilerle aktardığımız yazımızın linkini bırakalım. Bu yazıda, kapıda vize uygulaması için neler yapmanız ve nelere dikkat etmeniz gerektiğini bütün ayrıntılarıyla bulabilirsiniz.
Vize işini de hallettiğimize göre şimdi adaya doğru yola çıkalım.
Sakız Adası’na ulaşmak için en çok tercih edilen araç, diğer adalara olduğu gibi elbette feribot. Ada ve İzmir-Karaburun arasındaki mesafe sadece 8 kilometre. Feribota Çeşme limanından biniyorsunuz ve hızlı feribot tercih ederseniz 20 dakikada adadasınız. Diğer seçenekler 40 dakikaya kadar çıkabiliyor. Bu yaz bir değişiklik olmazsa Turyol, Ertürk, Tilos ve Sunrise gibi firmaların feribot seferleri var ve yaz aylarında sefer sayıları artırılıyor.
Adayı gezmek için hafta sonunu tercih edecekseniz çok kalabalık olduğunu ve gümrükte bir hayli sıra beklemek zorunda kalabileceğinizi de hatırlatalım.
Adada bir havaalanı mevcut ancak Türkiye’den uçuş yok. Atina ve Selanik üzerinden ya da diğer Yunan adalarından havayoluyla adaya ulaşılabiliyor.
Araçla gitmeyi tercih edenlere bu konudaki prosedürü hatırlatmak gerekirse:
- Çipli ya da uluslararası ehliyet
- Yeşil sigorta
- Araç size ait değilse araç sahibinin vekaleti
- Sınırda harç pulu
Ve bir iyi haber; araçla gidecekseniz şanslısınız, çünkü adada pek çok yerde park sorunu yaşamayacaksınız, bol miktarda ücretsiz park yeri bulunuyor.
Ada içinde ulaşım otobüslerle sağlanıyor ancak verimli bir ulaşım ağından söz etmek biraz zor. Örneğin biz gittiğimizde sefer sayıları oldukça azdı. Özellikle köyler arasında ulaşımda sıkıntı yaşamamak için aracınızla gitmenizi ya da adada araç kiralamanızı öneririz. Sakız Adası’nın köylerini görmezseniz adaya gitmiş sayılmazsanız çünkü ☺)))
Sakız Adası’na ne zaman gitmeli, kaç gün kalmalı?
Kalabalıklara takılmadan, tatlı bir esintiyle ada merkezi ve köyleri gezmek için bahar ayları en ideal zamanlar.
Ancak muhteşem plajlarıyla deniz turizmi de adanın gözardı edilmemesi gereken bir gerçeği. Bu yüzden sıcak ve çok kalabalık olduğunu da belirterek deniz keyfi için elbette yaz diyoruz.
Ekim ayıyla birlikte yağışların da başladığını unutmayalım…
Kapıda vize uygulamasıyla birlikte Türkiye’den genellikle hafta sonu kaçamağı tercih edilse de adayı iki günde gezmek pek mümkün değil. Adayı tam anlamıyla tanımak, popüler köylerini rahat rahat gezmek istiyorum diyorsanız dört gününüzü ayırın deriz.
Sakız Adası Gezi Rehberi – Sakız Adası’nda konaklama
Yukarıda da belirttiğimiz gibi yaz ayları o kadar kalabalık ki konaklama rezervasyonunuzu mutlaka önceden yapmak gerekiyor. Aksi halde pansiyonlarda bile yer bulamayabilirsiniz. Önceden rezervasyon hem konaklama hem de araç kiralamada fiyatlar açısından size avantaj sağlayacaktır. Mümkünse gezinizi hafta içine almanızı öneriyoruz. Hafta içi de fiyatlar açısından oldukça uygun.
Konaklama için size önereceğimiz bölgeler, adanın merkezi ve en popüler köyleri olacak. Yazımızın adada görülmesi gereken yerler bölümünde bu popüler köyleri size tanıtmaya çalıştık. Hangi köyde konaklamak isteyeceğinize bu bölüm yardımcı olur diye umuyoruz.
Konaklama seçeneklerinin fazlalığı, taverna, bar, kafeleri, alışveriş ve görülmesi gereken tarihi mekanların yoğunlukla burada toplandığı düşünülürse tercih edilen ilk bölge oluyor. Başlığa tıklayarak şehir merkezinde sizin için en uygun konaklama mekanlarını inceleyebilirsiniz.
Biz Frourio Apartmens‘ta kaldık ve çok memnun kaldık, özellikle çocukla. Tipik bir ada evi olan tesiste, yatak odası, donanımlı mutfak, banyo ve oturma odasından oluşan daire sıcak bir ev havasında dizayn edilmiş. Merkezi konumuyla tam bir fiyat-performans tesisi.
Bize merkezde en cok onerilen yerlerden bir digeri de The Wine House oldu. Son derece şık döşenmiş, bütün ihtiyaçların düşünüldüğü, yatak odası, oturma odası, mutfak ve banyodan oluşan dairenin fiyatı da oldukça uygun.
Sehir merkezinde aynı zamanda havuzlu bir secenek isterseniz Grecian Castle Chios‘u öneririz. Ayrıca isterseniz tam pansiyon seçeneğiniz de var.
Özel bir zamanda gidiyorsanız (balayı gibi), veya bir tık daha bütçeyi artırmaya razıysanız, muhteşem bir otel önerimiz var! Pearl Island Chios, havuza açılan odaları ve ambiyansıyla aşırı iyi bir seçenek! Mutlaka bakın. Bu otel Türkiye’de olsaydı geceliği asla 50K’dan az olmazdı diye düşünüyoruz.
Adanın güneyinde yer alan, kökleri 10. Yüzyıl’a dayanan popüler köylerden biri. Pirgi’de konaklama onerimiz Skinos Rooms. Pirgi köyünün geleneksel mimarisini yansıtan tesis aynı zamanda köyün merkezinde. Yakınında kafe ve yeme içme mekanları bulunması, konumu ve uygun fiyatıyla ilginizi çekebilir.
Çocukla gidenler için Karinta Bay Apartmants’ı öneririz. Havuzu ve geniş odaları büyük avantaj olacaktır.
Adanın güney batısında yer alan tipik bir Ortaçağ köyü. Konaklama mekanları genellikle tarihi binalar ve taş evlerden dönüştürülmüş. Başlığa tıklayarak size en uygun seçenekleri görebilirsiniz. Mesta’da konaklayacaklar icin önerimiz Elata Stone House. Dağ ve deniz manzaralı, oldukça güzel bir taş ev. Adanın güney köylerini gezmek için ideal bir konaklama merkezi olarak değerlendirilebilir.
Kambos şehir merkezinin güneyinde, Vrontados ise kuzeyinde yer alıyor. Kır evleri, apartlar, yazlık evler konaklama seçeneklerinin başında yer alıyor. Her iki köy de kalabalıklardan uzak ama merkeze yakınlığıyla tercih edilebilir. Kambos’ta onerimiz Krini Rooms, Portakal ve mandalina bahçelerinin içinde yer alan tipik adalı taş evdeki odalar özellikle 2 gece için son derece uygun. Dilerseniz tesis sahibi çiftin hazırladığı kahvaltıdan yararlanabilirsiniz.
Plajlarıyla ünlü bu bölgede çok sayıda otel seçeneği mevcut. Otellerin konumları, sığ denizi ve kumlu plajlarıyla çocukla konaklama için oldukça uygun. Chios Panorama, Karfas plajına 600 metre mesafedeki tesis çocukla konaklama için de uygun. Fiyat ise oldukça makul, gecelik 50-60 EUR bandında.
Sakız Adası’nda gezilecek yerler
Sakız Kalesi
10. Yüzyıl’da inşa edilmiş, fazlasıyla tahrip olduğu için yeniden yapılmış kale, genellikle savunma amaçlı kullanılmış. Bu yüzden Ceneviz, Venedik ve Osmanlı dokunuşlarıyla tekrar tekrar şekillenmiş kalede bir saray, çeşme, sarnıç ve kule bulunuyor. Her gün açık olan kaleyi dilediğiniz an gezebilirsiniz.
Yeldeğirmenleri
Merkezin biraz kuzeyinde ancak yürüyerek de gidilebilen dört adet yeldeğirmeni adanın sembolü olmuş. Genellikle fotoğraf çektirmek isteyenlerin akınına uğruyor çünkü konumu itibariyle de son derece fotojenikler.
Plateia Vounakiou Meydanı
Adanın en hareketli ve tarihi meydanı diyebiliriz. Mecidiye, Bayraklı ve Osmanlı camileri ile birçok müze de bu meydanda bulunuyor.
Aplotaria Sokağı
19 ve 20. Yüzyıl’dan kalma malikaneleri, tavernaları ve adanın özgün ürünlerinin satıldığı dükkanlarıyla oldukça güzel bu sokağı mutlaka gezin diyoruz.
Osmanlı Hamamı
2012’de restorasyondan geçmiş hamamın oldukça iyi korunduğunu söylemek mümkün. Tipik Osmanlı mimarisiyle inşa edilmiş hamamı gezmek ücretsiz. Sakız Adası Gezi Rehberi yazarken burayi eklemesek olmazdi.
Nea Moni Manastırı
UNESCO Dünya Mirası listesinde bulunan ve 17 bin matrekare alanı kapsayan manastır 11. Yüzyıl’da inşa edilmiş. Yunanistan’ın bu en eski manastırını ana kilise, keşiş odaları, şapel ve yemek salonundan oluşan bir kompleks olarak düşünün.
Arkeoloji Müzesi
Ada tarihinin neolitik çağlara kadar uzandığı düşünülürse, müze oldukça zengin bir eser koleksiyonu içeriyor. Değişmediyse salı günleri kapalı.
Sakız Adası Gezi Rehberi – Sakız Köyleri
Adanın kuzey ve güneyindeki köyler farklı atmosfere sahipler. Güney köyleri sakız üretiminin yapıldığı Ortaçağ köyleri ve özgün bir mimarisi var. Bu nedenle Sakız Köyleri olarak anılıyorlar. Kuzeydekilerin bir bölümü dağ köyleri olarak değerlendirilebilir. Kuzeyin popüler köyü olan Lagada ise bir balıkçı köyü. Kuzeyde de güneyde de köylerin birbirine çok yakın olduğunu söyleyelim.
Pirgi Köyü
Adanın güneyinde yer alan köy, 10. Yüzyıl’dan bu yana varlığını sürdürüyor. Aynı zamanda Sakız Adası’nın en büyük köyü olma özelliğini taşıyor. Köy, sakız üretim merkezlerinin başında yer alıyor. Son derece ilginç bir mimariye sahip olan köyde, binaların cepheleri kazıma tekniğiyle yapılmış ve daha çok siyah beyaz geometrik desenlerle süslü. Evler genellikle cumbalı. Çok sayıda taverna bulunan köyde hareketli bir yaşam hüküm sürüyor. Mastik Müzesi de Pirgi’de ve sakız üretimiyle ilgili her şeyi bu müzede bulmak mümkün.
Mesta Köyü
12. Yüzyıl’dan kalma bu Ortaçağ köyü, hemen hepsi meydana çıkan dar sokakları, taş evleriyle oldukça şirin bir bölge. Yine çok şirin bir limanı olan köyde tavernalar olmasına rağmen Pirgi’ye göre daha sakin bir köy. Konaklama mekanlarını da genellikle taş evler oluşturuyor. Süslemeleriyle ünlü Taksiarhiz Kilisesi Mesta’da görülmesi gereken yerlerden. Gitmişken Kanellos Loukomades’e mutlaka uğrayın. Burası adanın ünlü lokmacılarından ancak bizdekinden farkı çikolatalı, ballı, peynirli gibi çeşitlerinin olması. Adanın en güzel şarabı olan Mestousiko da Mesta’da üretiliyor.
Olimpi Köyü
Pirgi ve Mesta arasında yer alan küçük bir Ortaçağ köyü… Pirgi’deki gibi geometrik desenli evlere taş evler de eşlik ediyor. Köyün yakınlarında bulunan sarkıt ve dikitleriyle ünlü Olimpi Mağarası’nı vaktiniz kalırsa görmenizi isteriz.
Kambos Köyü
Köy, adanın merkezi Chios Town’un güneyinde ve deniz kenarında kurulmuş. Kambos, sade anlamına geliyormuş ve köyü gerçek kimliğiyle yansıtan bir isim olduğunu düşündük. Daha çok narenciye üretimi yapılan köye 14. Yüzyıl’dan sonra Cenovalılar damgasını vurmuş. Kemerli yapılar, mermer kabartmalar, köprülerle dikkat çeken köyde bir de Narenciye Müzesi bulunuyor. Kiliseleri çok ilgi gören köyde, Argenti Binası da görülecek yerler arasında…
Vrontados Köyü
Burası da Sakız Adası merkezinin kuzeyinde yer alan yine deniz kenarında kurulmuş bir köy. Hem Kambos hem de Vrontados kalabalıklardan uzak ancak merkeze de yakın oluşlarıyla konaklamada tercih edilen köylerden. Köyün kuzeyinde Homeros’un ders verdiği bir kaya olduğu da rivayetler arsında. Daha çok denizcilik geleneği ile tanınan köy, 150 yıldır Paskalya zamanında düzenlenen roket savaşına ev sahipliği yapıyor. Çok sayıda kafe, bar ve tavernası bulunan köyde konaklama mekanları da çeşitlilik gösteriyor. Agios Stephanos, Panagia Erithiani, Saint Mark kiliseleri ve Saint Stefan Manastırı köyde görülecek yerlerden…
Karfas Kasabası
Sığ denizi, kumlu plajı ve sahil boyunca sıralanan konaklama tesisleri ve çok sayıda yeme-içme, eğlence mekanına sahip Karfas kasabası, adada özellikle çocuklu konaklama için tercih edilen yerlerden. Şehir merkezine 7 kilometre uzaklıktaki kasabada fiyatlar da oldukça uygun. Kasabayı genel anlamıyla tarif etmek gerekirse, adanın en turistik bölgesi diyebiliriz.
Sakız Adası Gezi Rehberi – Kuzey Köyleri
Volissos Köyü
Homeros’un doğduğu köy olarak bilenen Volissos, bir tepe üzerinde kurulmuş, tarihi çok eskilere dayanıyor. Bizans esintileri taşıyan köyde bir de kale bulunuyor. Kalenin içindeki kiliseler, yaşam alanları ve su depoları görülecek yerler arasında. Tepenin en uç noktasında ise ana kilisenin yer aldığı köy, daha çok tarihiyle ilgi çekiyor. Sakız Adası Gezi Rehberi olmazsa olmazi diyebiliriz.
Lagada Köyü
Bir balıkçı köyü olmasına rağmen tavernaları, eğlenceleriyle ilgi odağı olmuş. Köy sakinleri geçimini genel olarak balıkçılıkla sağlıyor. Bu nedenle tavernalarında ikram edilen en taze ve çeşitli deniz ürünleri çok beğeniliyor.
Sakız Adası Gezi Rehberi – Sakız Adası Mutfağı
Bir ada, özellikle de bir Yunan adası söz konusuysa yemek kültürlerinin başında balık ve deniz ürünleri geliyor. Ahtopot kızartması ve kalamar, Yunan salatası ve peynir kızartması eşliğinde adanın hemen her tavernasında karşınıza çıkıyor.
Mezelerin çoğu bizdekilerle aynı, bazıları ise bizdekinden biraz daha farklı yapılıyor. Sakız ağacının diyarında olunca, et yemeğinde bile sakız bulmak mümkün ve bunların başında meşhur Sakız Köftesi geliyor. Sakız, tatlılara da yansımış. Sakızlı tatlı ve reçelleri çokça rağbet görüyor.
İçkilerinin başında ise hepinizin malumu Uzo geliyor. Uzo’nun sakızlı olanı da var ve biraz daha tatlı. Yerel biraları Muthos, Chios ve Alfa arasında tercihimizi Alfa’dan yana kullanıyoruz. İncir rakısı Souma ise pek bir meşhur.
Biraz da ada merkezindeki mekanlardan bahselim:
Vradipus, şık bir restoran ve ada mutfağının bütün lezzetlerini burada bulabiliyorsunuz.
Aperion, Sakız Kalesi’nin içinde yer alıyor ve fiyatları oldukça uygun.
Piperozia, kahvaltısız mekanlarda konaklayanlar için, merkezde tercih edebileceğiniz uygun fiyatlı bir mekan. Kahvelerinin güzelliği de bonusu.
Greek Tavern Fish Restaurant, en güzel ahtapot ve karideslerin yapıldığı mekanlardan.
Sakız Adası Gezi Rehberi deyince Tzivaeri adanın en bilenen restoranı. Aşırı tanınmış bir yer olduğu için çok rağbet görüyor. Bize pek uygun olmadığını düşündüğümüz için denemedik.
Karfas’ta konaklıyorsanız Dionysos restaurantı tavsiye ederiz. Sakız Adası Gezi Rehberi deyince olmazsa olmazlardan.
MyCafe – 2 ise adada kahve molası için rakipsiz mekanlardan.
Sakız Adası Gezi Rehberi – Sakız Adası’nda alışveriş
Adanın en ticari ürünü sakız ve sakız içerikli ürünler dışında alabileceğiniz çok özgün şeyler olduğunu söyleyemeyiz. Armolia köyü seramik yapımıyla öne çıktığı için bu köyde yapılmış seramik hediyelikler adanın pek çok yerinde satılıyor.
Ama asıl hediyelik ürünler elbette sakız mamülleri. Damla sakızlı Türk kahvesini özellikle öneriyoruz. Ülkemizde satılan damla sakızlı kahvelerde sakız aroması neredeyse yok denecek kadar az olduğu için, adadan alacağınız kahveler sizi oldukça keyiflendirecektir. Sakız reçeli, sakızlı kurabiye, sakızlı kozmetik ürünleri ve sakızlı Uzo da alabilecekleriniz arasında. İncir rakısını da tavsiye ediyoruz.
Sakiz adasi’ndan Leros’a gecme planları olanlar için Sakız Adası Gezi Rehberi sonrası Leros Gezi Rehberi yazımızı da buraya bırakıyoruz!