Kopenhag Gezi Rehberi & Kopenhag Gezilecek Güzel Yerler
İlk ‘Nordik’ tecrübemizi bundan iki sene önce İzlanda’da yaşamıştık ve o zaman İzlanda’dan acayip bir kafa karışıklığıyla döndüğümüzü hatırlıyoruz! Refah şimdi bu mu, bu nasıl bir zenginlik, her şey NEDEN bu kadar pahalı ve her şey NEDEN bu kadar güzel soruları bunlardan sadece bazılarıydı. Bu sene Noel zamanı nereye gitsek diye düşünürken Kopenhag’a ucuz uçak bileti bulduk ve hiç tereddüt etmeden aldık. Şimdi de hiç tereddüt etmeden söyleyebiliriz ki, Kopenhag iyidir Kopenhag güzeldir Kopenhag çok sevilir! 🙂 O zaman gelsin Kopenhag Gezi Rehberi!
Kopenhag Gezi Rehberi
Rehberin kendisine geçmeden önce biraz Kopenhag’la ilgili duygularımızdan bahsedersek; biz gitmeden önce kasvetli bir şehir bekliyorduk çünkü Nordik şehirler deyince aklımıza gelen bu. Halbuki bizim karşımıza oldukça ferah, neşeli, yaşayan ve asla kasvetli olmayan bir şehir çıktı. Hem de kış soğuğunda gitmemize rağmen. Ve ‘bir de yazın hareketli zamanınını görün’ diyen arkadaşlarımızdan sonra anladık ki, bu şehir ne yazın ne de kışın asla kasvetli değil! Tam tersine, her tarafı sarmış bisikletlileriyle, kahvecileriyle, renk renk evleriyle ve publarıyla yaşayan bir şehir burası. İzlanda’nın Reykjavik’i gibi bir yer beklerken karşımıza Amsterdam/Barselona karışımı bir şey çıktı dersek bile abartmış olmayız!
Kopenhag’ın bize verdiği enerjiyle geldik ve Kopenhag gezi rehberi yazımızda Kopenhag pahalı mı, Kopenhag’ta ulaşım, Kopenhag gezilecek yerler, Kopenhag Konaklama, Kopenhag’ta bisiklet kiralama, Kopenhag kaç günde gezilir, Kopenhag’a ne zaman gidilir ve Kopenhag’ta yeme içme’den detaylıca bahsettik. Buyrun Kopenhag Gezi Rehberimiz ve 2,5 günde Kopenhag’ta nereleri gezdiğimize! ☺
Altın değerindeki soruyla başlıyoruz;
Kopenhag Pahalı mı?
Maalesef epey pahalı! Burada asla moral bozmak istemiyoruz çünkü her zaman ucuza gezmenin yöntemleri var. Fakat eğer Kopenhag’ta ortalama bir Avrupa şehrinde gezdiğiniz gibi gezmek-yemek-içmek isterseniz büyük bir bütçe ayırmak gerekiyor. Bunlara gerek yok ben marketten malzememi alır sandviçimi yaparım, kahvecide 1 kahve alır saatlerce otururum (bu biz) derseniz ucuza gezmek de mümkün. Ucuz derken ‘Kopenhag‘ standartında ucuz. Biz gezi boyunca masrafları kısmak için yaptığımız şeyleri de yazacağız zaten. Örneğin Kopenhag Kart.
Bir de unutmadan; Danimarka’da para birimi olarak ‘kron’ kullanılıyor ama her yerde kredi kartıyla ödeme yapabiliyorsunuz. Eğer kronunuz biterse ve paranızı çevirecek komisyon almayan bir döviz bürosu bulamazsanız kredi kartıyla ödemek daha uyguna gelebilir.
Kopenhag Kart nedir? Almalı mı? Ucuza geliyor mu?
Kopenhag Kart, size şehir içinde sınırsız toplu taşımaya binmenizi (havaalanı dahil) ve neredeyse tüm müze, saray ve atraksiyonlara ücretsiz girmenizi sağlayan bir şehir kartı. 24 saatliği 54 Euro(kişi başı), 48 saatliği 80 Euro ve 72 saatliği 99 Euro. Böyle söyleyince pahalı geliyor biliyoruz fakat önünüzde gidilmesi gereken müzeler, saraylar etkinlikler varsa ve hepsine teker teker giriş ücreti vermeye kalkarsanız inanın çok daha pahalıya geliyor!
Bizim önerimiz şu; gezmek istediğiniz müzeleri ve sarayları tek bir gün için planlayıp kartı o gün almanız. Hatta geldiğiniz gün için ya da döneceğiniz gün için alırsanız havaalanından ulaşımızını da içine katmış olursunuz. Böylece 50 Euro’ya giriş ücreti vereceğiniz her şeyi aradan çıkartmış olursunuz. Kalan günler de ver elini tabanvay şekilde Kopenhag sokakları! 🙂
Christiansborg Sarayı
Kopenhag’ta Bisiklet Kiralamak ve Kopenhag’ta Ulaşım
Kopenhag’ta Bisiklet Kiralamak ve Bisiklet Kiralama Ücretleri
Kopenhag bisiklet kullanımı konusunda Amsterdam’la çok rahat yarışır, hatta geçer bile! 🙂 Zaten gidince göreceksiniz ki, bu şehirde genci yaşlısı herkes bisiklete biniyor. Hem de ne binmek, kar kış demeden.
Eğer sizi rüzgardan koruyacak kış kıyafetleriniz yoksa belki kışın Kopenhag’ta bisiklet kiralamak sizin için zorlayıcı olabilir fakat Kopenhag geziniz kış aylarına gelmiyorsa bisiklet kiralamayı ciddi ciddi öneriyoruz. Bir kere şehir bisikletliler için çok güvenli, ikincisi bir yerden bir yere gitmek 15 dakikadan fazlanızı almayacak ve zamandan kazanacaksınız, üçüncüsü bir şehri bisikletle keşfetmenin zevki bambaşka! Tabii bir de ulaşıma hiç para vermemiş olacaksınız.
Bisiklet kiraları günlük 75-85 Kron arası yani 10-12 Euro arası gibi düşünebilirsiniz. Her köşede bisiklet kiralama dükkanı var, gidince herhangi bir tanesini seçebilirsiniz.
Kopenhag’ta Ulaşım & Havaalanı-Şehir Arası Ulaşım
Havaalanı ise şehre çok yakın. Metroyla yaklaşık 15 dakika sürüyor. Eğer bisiklet kiralamayacaksanız ve Kopenhag Kart almayacaksanız günlük toplu taşıma bileti alabilirsiniz. Havaalanındaki ya da herhangi bir metro durağındaki bilet makinalarından alabiliyorsunuz. Günlük sınırsız toplu taşıma bileti 75 Kron, yani 10 Euro. 3 günlük almak isterseniz de 190 Kron yani 18 Euro.
Şehri gezerken toplu taşıma kullanmam gerekir mi derseniz, sürekli olmasa da bazı bölgelere gitmek için metro kullanmanız gerekebilir. Örneğin Kopenhag’ta çoğu yer yürüme mesafesinde olsa da Norrebro gibi şehrin yeni “hipsterlaşmakta” olan yerleri merkeze biraz uzak, en azından buralara giderken metroya ihtiyacınız olma ihtimali yüksek. Tek yön tek bilet almak isterseniz o da ortalama 3,5 Euro civarı tutuyor.
Konusu açılmışken şu konudan da bahsedelim;
Kopenhag’a ne zaman gidilir?
Biz Kopenhag’a Aralık başında gittik ve Münih’te yaşayan iki insan olarak don-duk! Bunun iki sebebi var; birincisi havanın aşırı ayaz olması, ikincisi yanlış ayakkabıyla gitmiş olmamız! :)Biz havanın sıfır derece olduğunu (yani Münih’le aynı) görünce burada giydiğimiz montlarla gittik ama Kuzeyin soğuğunun nasıl bir şey olduğunu unutmuşuz. Dememiz o ki; eğer bizim gibi olmayacaksanız, kış zamanı da gidilir. Hatta Noel pazarları zamanına denk getirirseniz çok da güzel olur. Kış zamanı gitmenin artısı olarak şehrin daha az kalabalık olması, uçak biletlerinin daha ucuz olması ve uygun konaklamanın daha kolay bulunacak olması diyebiliriz.
Kopenhag’a yaz zamanı gitmenin artısı, sıcak havanın dışında havanın akşam 10’da kararması olacak. Düşünün ki Kopenhag’ta Aralık ayında hava sabah 8buçuk gibi aydınlanıp akşam 3buçuk gibi kararıyor. Şehri aydınlıkta gezmek için gerçekten az zamanınız kalıyor. Yazın ise tam tersi; hava 6’da aydınlanıyor ve akşam 10’da kararıyor. Yani kışın 3 günde gezdiğiniz yerleri yazın 2 günde gezebiliyorsunuz.
Kopenhag kaç günde gezilir & Kopenhag İçin Kaç Gün Ayırmalıyız
Biz Kopenhag’ta 2,5 gün kaldık ve son gün biraz telaşlı geçti. Bize sorarsanız ilk 2 günde turistik yerleri gezilir, fakat şehri anlamak ve keyfini çıkartmak, kahvecileri keşfetmek için 3 ve 4. gününüz olursa çok iyi olur. Hatta ek 1 gününüz olursa çok yakındaki Malmö’ye de günübirlik gidebilirsiniz.
Biz kafaya koyduk, bir kez de yaz zamanında gidip biraz daha mekanlarını keşfetmek, ve şehri bisikletle gezmek istiyoruz. Kalan 1,5 günü artık o şekilde tamamlayacağız. 🙂
Kopenhag Konaklama & Kopenhag’ta Nerede Kalmalı& Kopenhag’ta Ucuz Konaklama
Doğruya doğru, Kopenhag’ta konaklama pahalı! Fakat şehrin ortalamasına göre uygun alternatifler bulmak gayet mümkün. O yüzden umutsuzluğa düşmek yok!
Biz gitmeden önce konaklama seçeneklerini epey araştırdık ve konaklamak için en mantıklı iki bölge Osterbro ve Vesterbro gibi geldi. Çünkü akşam dışarı çıkacağınız mekanlar muhtemelen bu semtlerde olacak ve konaklamayı burada seçerseniz akşam yürüyerek dönebilirsiniz. Ayrıca gün içinde de otelin merkeze yakın olmasının her zaman faydası var. Bir de buralardan toplu taşımayla her yere kolayca gidebilirsiniz.
Biz kalacak yerimizi son dakikada Crown Plaza‘da ayarladık ve çok sevdik. Yeri havaalanı ile merkez arası. Metroyla 10 dakikada merkezde oluyorsunuz. Linkini şuraya bırakıyoruz. Tabii size önerimiz bizim gibi konaklamayı son dakikaya bırakmamanız, aman!
Kopenhag’ta Konaklama Önerilerimiz
Bize Vesterbro’da aşırı önerilen üç otel Generator Kopenhagen (linki burada), Urban House Meininger (linki burada) ve Comfort Hotel Vesterbro (linki burada) olmuştu. İkisi de merkezde ve Kopenhag ortalamasına göre fiyatları çok uygundu. Bizim gittiğimiz tarihte maalesef bu üçünde de yer kalmamıştı. Özellikle Meininger otellerde daha önce Avrupa’da pek çok şehirde kaldık ve seviyoruz kendisini!
Osterbro’da ise Hotel Osterport (linki burada) önerildi. Aynı şekilde geceliğinin 70 Euro civarı olduğunu düşünürsek lokasyonuna göre aşırı uygun. Yer bulursanız kaçırmayın! Biz bulamamıştık.
Lafı daha fazla uzatmadan Kopenhag’da Gezilecek Yerler kısmına geçiyoruz!
Kopenhag Gezi Rehberi ve Kopenhag’da Gezilecek Yerler
Kopenhag Gezilecek Yerler
Kopenhag şehir düzeni olarak biraz Berlin’e benziyor. Şehir merkezinin yanısıra yeni yeni hipsterlaşan eski göçmen bölgeleri bir de ufak ufak başka merkezleri var. Biz kendi gezdiğimiz sırayla anlatacağız ki kafalar karışmasın! 🙂
Nyhavin
Burası Kopenhag’ın eski liman bölgesi. Önceden sadece teknecilere hitap ederken sonradan çevresine açılan sayısız mekanlarla şehrin modern merkezi olmuş.
Kopenhag’ta en çok sevdiğimiz manzara açık ara kanala sırayla dizilmiş renk renk evler oldu. Buraya sabah erkenden kalabalıklaşmadan gitmenizi şiddetle öneriyoruz. Bir de ilgilenirseniz kanalda turistik tekneyle gezintiye çıkabiliyorsunuz ve kişi başı 8 Euro civarı.
Nyhavn’de dolaşırken 20 numaralı evin önünde bir kuyruk görebilirsiniz, çünkü burası Andersen‘in yaşadığı evmiş. 🙂
Nyhavn‘den yaklaşık 20 dakika sürüyerek eski liman bölgesine ulaşabilirsiniz fakat burada görecek pek bir şey yok. Bir tek meşhur Denizkızı Heykeli (The Little Mermaid) var, o da zaten ‘Dünyanın en hayal kırıklığı yaşatıcı şeyleri’ listesine girmiş olduğundan görmek ister misiniz emin değiliz..Biz Eski liman bölgesine gitmedik.
Amalianborg Sarayı
Nyhavn’in biraz ilerisinde 18.yy da inşa edilen ve Danimarka Kraliyet ailesinin ikamet ettiği (evet hala) Amalianborg Sarayı’nı göreceksiniz.
Sarayın bazı bölümleri ziyaretçilere kadar açık. İçeride gezerken rehber eşliğinde Danimarka tarihi hakkında bolca bilgilenmek mümkün.
Biz biraz bahçesinde bakındık ama içini gezmedik. Gezmek isteyenler için saray her gün akşam 4’e kadar açık.
Strøget
Merkezde gezmeye devam ediyoruz. Burası Kopenhag’ın merkez alışveriş caddelerinden birisi. Zaten yeri şehrin en ortasında olduğu için buraya mutlaka yolunuz düşecek. Sağlı sollu dükkanların ve kafelerin olduğu bir sokak gibi düşünebilirsiniz.
Superkilen Park
Norrebro Kopenhag’ın şimdilerde hipsterlaşmakta olan göçmen mahallesi. Yani bir nevi 10 sene önceki Kreuzberg! Bu bölgeyi şehre entegre etmek için Superkilen projesini yapmışlar ve 60 ülkeden insan projeye katkıda bulunmuş. Ortaya da içerisinde spor yapmak için alanların olduğu, daha ziyade gençlere hitap eden, kaykaycıların da çok geldiği büyük bir park çıkmış.
Burayı Kopenhag resimlerinden tanıyacaksınız çünkü gri / beyaz çizgili tümsek kısmı çok popüler!
Eğer murallare ilginiz varsa Superkilen’in arka sokağındaki Banana Park’a da uğrayabilirsiniz.
Freetown Christiania – Özgür Şehir!
Kopenhag’ta en sevdiğimiz yer burası oldu! Hemen anlatalım; Christiania, 1970’lerde hippiler tarafından ele geçirilen bir bölge. Bölgeyi ele geçirdikten sonra devletle çok atışmışlar ama sonunda devlet sosyal bir deney yapmak amacı ile bu bölgeyi hippilere bırakmış. Yani bir nevi özerklik vermiş!
Bu şehir içindeki-özgür şehirde yaklaşık 2000 hippi kendi kurallarına göre yaşıyor. Örneğin konseyleri var, önemli kararlar orada alınıyor. Onun dışında Christiania’nın belli başlı kuralları var mesela hırsızlık yasak, koşmak yasak (polisi çağrıştırdığı için), özel araba almak yasak gibi. Geçimlerini ise buraya gelen turistlere sattıkları incik boncuk, ufak tefek şeylerden ve işlettikleri cafeler barlardan kazanıyorlar. Tabii bir de esrar satarak.
Polis bu esrar kısmına nasıl karışmıyor derseniz, arada bir baskın yapıyorlarmış ama göz yumuyorlarmış başka bir kimyasal madde uyuşturucu olmadığı takdirde. Christiania’nın bu esrar satılan bölgesinde fotoğraf çekmek kesinlikle yasak. Sizi fotoğraf makinası ya da telefonda gördükleri anda kibarca uyarıyorlar. Diyelim ki buraya taşınmak istediniz, sıraya giriyorsunuz ve sıra gelince konseyde karar veriliyor.
Biz Christiania’yı gitmeden önce çok okumuş ve bir duvarla bir sınırın kalkacağına asla ihtimal vermemiş, turistik bir yerdir diye düşünmüştük. Fakat burası gerçekten de komün yaşamın gördüğümüz en güzel örneklerinden ve bizi çok etkiledi. Tehlikeli diye de düşünmeyin, geçimlerini turistlerden kazandıkları için turistlere çok iyi davranıyorlar.
Çok yaşa Christiania!
Church of Savior – Savior Kilisesi
Christiania’dan çıkınca ne yapsak diye düşünürken bu kiliseyi hatırladık. Şehrin en ünlü kilisesi burası çünkü spiral dar bir merdivenden tırmanarak tepesine çıkabiliyorsunuz. Kopenhag şehir manzarasını görmek için doğru adres burası diye düşünüyoruz! Kilise 11’de açılıyor ve tepeye çıkış yaklaşık 5 Euro. Kopenhag Kart’a ücretsiz. Bir de yükseklik korkusu olanlara göre hiç değil! 🙂
Biraz da Kopenhag’ın Instagram meşhuru iki sokağına geldi sıra!
Nyboder ve Krusemyntegade Sokakları
Kopenhag’ın renkli sokaklarını fotoğraflamadan dönmek istemeyenler için iki sokak önereceğiz. İlki Nyboder; burası Kral 4. Christian tarafından zamanında denizciler için yaptırılmış sıra evlerden oluşan bir lojman. Neredeyse her kapının önünde duran o bisikletler, kiremit çatılar ve evlerin turuncumsu rengi tam fotoğraflık!
Hemen dibindeki Krusemyntegade sokağı da aynı şekilde, rengarenk boyanmış sıra sıra dizili evlerden oluşan bir başka sokak. En sevdiğimiz Kopenhag fotoğraflarımız buradan oldu.
Magstræde Kopenhag’ın çok fotoğraflanan bir başka sokağı. Yalnız biz burayı Umut’a beğendiremedik. 🙂
Tivoli Gardens (Tivoli Bahçeleri)
Kopenhag’ın aklımıza capcanlı bir yer olarak kalmasının en önemli sebeplerinden birisine geldik; Tivoli Bahçeleri!
Tivoli, Kopenhag’ın tam merkezinde bulunan kocamaan bir tema parkı. İçeride cidden yok yok. Her yaşa hitap eden dönme dolaplar, kafeler, kahveciler, oyuncakçılar, kahvenizi alıp yayılabileceğiniz çimenler ve banklar! Yani Tivoli düz bir tema parktan çok daha fazlasını vadediyor.
Yalnız bu park her zaman açık değil. Noel zamanı, ara yıl tatili, Halloween gibi dönemsel olarak ve yaz aylarında açık. Bu dönemlerin tam tarihleri ise her yıl değişiyor. O yüzden gitmeden önce mutlaka sitesinden kontrol etmek gerek. Sitesini şöyle bırakıyoruz.
Kopenhag’ta ayarlamak isteyebileceginiz tüm turlar ve aktiviteler için şuraya Get Your Guide’ın Kopenhag linkini bırakıyoruz. Uzun süredir yeni bir şehre gidiyorsak ve bir aktivite ayarlayacaksak Get Your Guide‘dan tutuyoruz. Turların puanlarını ve yorumlarını görebildiğimiz için seçtiğimiz aktivitelerden hep çok memnun kalıyoruz. Bir de fiyat/performans olarak da buradan tutmak daha uyguna geliyor.
Bunun dışında parka giriş ücretli, kişi başı yaklaşık 18 Euro ve bu ücrete parkın içindeki herhangi bir oyuncağa binmek dahil değil. Yani sadece parkın giriş ücreti. Sanıyoruz ki aşırı kalabalıkları engellemek için böyle bir giriş ücreti koymuşlar ama biz gittiğimizde yine de aşırı kalabalıktı. İçerideki oyuncaklar için tek tek ya da günlük sınırsız bilet alabiliyorsunuz. Sınırsız oyuncak bileti günlük 30 Euro civarıymış.
Eğer bizim Noel zamanı gelirseniz Tivoli tamamen Noel konseptine bürünmüş oluyor ve haliyle lokallerden tutun turistlere kadar herkes çoluğu çocuğu kapıp buraya akın ediyor. Tivoli’nin bu halini görmeyi çok istemiştik ve ilk 2 saat içerisinin atmosferine bayıldık diyebiliriz! 🙂 Sonrasında ise saat ilerleyince inanılmaz bir kalabalık oldu ve içeride yeme içme fiyatları çok yüksek olduğu için daha lokal bir Noel pazar olan Julemarked’a geçtik
The National Museum – Ulusal Müze
Tivoli’nin hemen yan sokağındaki Ulusal Müze’den bahsetmeden geçmeyelim. Burası Taş devrinden başlayıp, Vikingler’den günümüze kadar Danimarka tarihini anlatan bir müze. Pazartesileri kapalı ve girişi 10 Euro. Kopenhag Kart ile ücretsiz.
City Hall, yani Belediye Binası da burada. Bu bina toplamda 4 kez yangın geçirmiş ve 5. yapılmış. Gitmişken ve yanmıyorken fotoğraflayabilirsiniz. Bir sonraki durağınız da Christiansborg Sarayı olabilir. Şu an hem parlamento binası hem de Yargıtay binası olarak kullanılan eski bir saray burası.
Louisiana Museum of Modern Art
Sıra Kopenhag’ın ya da (Instagram’ın mı desek) en meşhur müzesinde! Louisiana Kopenhag’a 40 km uzaklıktaki bir Modern Sanat Müzesi ve burada düzenli olarak konserler, konuşmalar ve etkinlikler düzenleniyor.
Biz Kopenhag’ta zamanımız olmadığı için Luisiana yerine Das SMK – Statens Museum for Kunst – yani sanat müzesini tercih etmek zorunda kaldık (merkeze yakındı) ama bir dahaki Kopenhag ziyaretimizde mutlaka!
Lousiania’nın girişi yaklaşık 10 Euro. Kopenhag Kart’a ücretsiz. Eğer Kopenhag Kart’ınız yoksa, Müze girişi artı gidiş dönüş için toplamda 15 Euro olan bileti tren istasyonundaki makinelerden alabiliyorsunuz.
Botanisk Have (Botanik Bahçe)
Burası Kopenhag’ın meşhur botanik bahçesi ve 1874 beri ücretsiz olarak herkese açıkmış. Biz gitmedik ama ilginizi çekerse neden olmasın? Hem de ücretsiz.
Free Walking Tour
Eğer Kopenhag’a havanın görece daha sıcak olduğu bir dönemde gidecekseniz size mutlaka ‘Free Walking Tour’lardan birisine katılmanızı önereceğiz. Her gün 11’de Belediye Binası’nın önünden rehberli yürüyüşlere katılabiliyorsunuz ve tamamen ücretsiz. Sadece yürüyüş sonunda rehber ufak bir bahşiş vermenizi bekliyor genelde.
Kopenhag’da gezilecek yerlerin çoğu var azı yok tabii. Fakat genel hatlarıyla böyleydi diyebiliriz. Burada saymadığımız Design Museum ve Royal Library ilginizi çekerse gitmeden araştırabilirsiniz. Biz de artık gezme kısmı bittiyle yeme-içme kısma geçebiliriz! 🙂
Kopenhag Yeme – İçme Notları – Kopenhag’da nerede yesek?
Şöyle söyleyelim, Kopenhag yeme içme konusunda PAHALI bir şehir. O yüzden gitmeden önce gezilecek yerleri araştırırken yanında yeme-içme kısmını da araştırmak gerekiyor ki böbreğin teki bırakılmadan dönülsün. Gitmeden önce otelinize yakın marketleri de not edebilirsiniz (Netto ve Lidl en bilinenleri). Böylece sabah otelden çıkarken gün içinde atıştırmak için marketten bir-iki şey alırsanız ya da sandviçlik malzeme alırsanız en azından öğle yemeğini böyle geçiştirebilirsiniz.
Kopenhag’da yeme içme için araştırdığımız ve denediğimiz (ya da denemek üzere kaydettiğimiz )yerler şöyleydi;
Kopenhag’ta Kahveciler
Kahve için ilk gün 20 Grams ve The Coffee Collective‘i (Gothersgade şubesi) denedik. İkisini de çok sevdik. Latte ortalama 5 Euro, filtre kahve ise 4 Euro civarıydı. Daha sonra ikinci gün Central Hotel & Cafe’ye ve Democratic Coffee‘ye gittik. Central Hotel & Cafe’nin hem ortamı hem de kahveleri çok güzeldi. Coffee Collective için ise aynı şeyi söyleyemeyeceğiz. Nedense hem ortamın aşırı sıkışık olması hem de gürültülü olması sebebiyle sevemedik kendisini.
Not alıp gidemediğimiz iki kahveci Sonny ve Rist oldu. Belki siz bizim yerimize denersiniz.
Kopenhag’ta Kahvaltıcılar
Kahvaltı için not aldığımız yer Mad & Kaffe ve Kompa’9‘du. Kendinize bir sabah kahvaltı hediye etmek isterseniz ikisi de doğru adres. Fiyatları Kopenhag ortalaması maalesef, çok uygun değil.
Kopenhag’ta Yemek Önerileri
Sandviç için Smasgsloget‘i önereceğiz. İçerisi minicik ve çok kalabalık. Önce içeriye girince beklentiniz düşse de sandviçler gelince mutluluğunuz tavan yapıyor! Bir sandviç ortalama 12 Euro ama bir sandviçle iki kişi doyarmış. Biz sandviçlerin yarısını yiyip kalanını paket yaptırdık, böylece akşam yemeği de çıkmış oldu. Kopenhag ortalamasına göre fiyat&performansı mükemmeldi.
Gidip de pişman olduğumuz bir ‘street food’ mekanı söyleyeceğiz; Torvehallerne Copenhagen. Burada bir hamburger + bir wrap’a 35 Euro verdik (fiyatı son anda farketttik) ve Kopenhag açık ara gezimizin en gereksiz harcaması oldu. Buraya street food demişler ama sadece adı street food..
Onun yerine bu yukarıda söylediğimiz yeri unutup ( 🙂 ) ‘Chao Viet Kitchen’ i not alabilirsiniz. Burası Vietnam yemekleri deneyebileceğiniz tatlı minik bir mekan.
Hamburgerci isterseniz de bize en çok önerilen yer Banana Joe oldu ama gitmeye fırsatımız olmadı. Fiyatları Kopenhag ortalamasına göre çok uygun-imiş. Zamanımız olsaydı kesin giderdik.
Yeme içme önerilerimiz de böyle, yani böbreği bırakmadan dönmek mümkün! 🙂
Yazıyı bitirmeden eklemek istediğimiz son bir şey var. Hygge felsefesi. Bu Danimarka kültürüne özgü bir kavrammış. Hayatınızda sıcak, huzurlu olduğunuz bir an geçirdiğinizde, örneğin bir arkadaşınızla sıcak bir kafede sakin bir yemek yediğinizde ‘Hygge’ yapmış oluyorsunuz. Uzun ve soğuk İskandinav gecelerinde Danimarkalıların mutlu kalma yöntemi diyebiliriz..Herkese Kopenhag’da bol ‘Hygge‘ler 🙂
Avrupa’nın en güzel noel pazarlarını merak ediyorsanız! Burdan buyrun efendim! 🙂
Instagram ve Youtube’da da varız! gelirseniz seviniriz
Sevgiyle!
https://www.instagram.com/yoldabiblog/
1 comment