Doğu Karadeniz Gezi Rehberi ve Doğu Karadeniz Gezilecek Yerler
Doğu Karadeniz gezi rehberi ve Doğu Karadeniz gezilecek yerler yazımıza başlamadan önce Karadeniz için duygularımıza tercüman olan bir şey var! Karadeniz için ‘Özgür bir dalgadır, hür bir sudur’’ demiş Kazım Koyuncu, ne de güzel demiş!
Bundan seneler önce Özcan Alper’in Hopa’da geçen Sonbahar filmini izleyip ve çok etkilenip soluğu Hopa’da almıştık…O zamanlar Hopa’da bir yayla evinde günler geceler geçirip geri dönmüştük. Karadeniz’le ilk tanışmamız böyle olmuştu. Tam bir ilk görüşte aşk..! 🙂 Ondan sonra Karadeniz’e hep tekrar gitmek, ve bu sefer Karagöl’ü, Çamlışhemşin’i, Macahel’i görmek çok istedik. Geçtiğimiz Nisan ayında da artık daha fazla ertelemeden soluğu Karadeniz’de aldık.
Rize’den Artvin’e bir Karadeniz yol hikayemiz olsun istemiştik. Karadeniz insanının sıcaklığı, doğanın yeşili ve dağlarda olmanın güzelliği bu yolculuğu unutulmaz kılacakmış meğer!
Karadeniz’i heyecanla ve ilk günkü duygularımızla anlatmaya geldik.
Doğu Karadeniz Gezi Rehberi
Doğu Karadeniz Gezi Rehberimiz, Doğu Karadeniz’e nasıl gidilir, Doğu Karadeniz Gezisine nereden başlanmalı, Doğu Karadeniz Gezilecek Yerler, Doğu Karadeniz Konaklama, Doğu Karadeniz kaç günde gezilir, Doğu Karadeniz’e ne zaman gidilir, Ayder Yaylası, Gito Yaylası ve Karadeniz’de yeme içme ile ilgili detaylıca bahsettik. Buyrun Doğu Karadeniz Gezi Rehberimiz ve 6 günde Rize’den Artvin’e nereleri gezdiğimize! ☺
Doğu Karadeniz Gezi Rehberi – Doğu Karadeniz Gezi Planı
Her şeyin başı plan! ☺ Malum Karadeniz dediğimiz coğrafya kocaman bir hırçın deniz. Her bölgesine her zaman ulaşılamıyor. O yüzden Karadeniz planınızı gideceğiniz mevsime göre yapmak ve araç kiralayacaksanız, aracı mevsimine uygun kiralamak ve yanınızda doğru kıyafetleri götürmek önemli.
Bizim Doğu Karadeniz rotamız aşağıdaki gibiydi;
1.gün: İstanbul’dan erken saatte Trabzon’a iniş. Trabzon’da Araç kiralama. İlk durak Çeçeva Köyü, sonra oradan Çamlıhemşin. Çamlıhemşin’de Taş Köprü, Konaklar Mahallesi ve merkezi gezme. Öğle yemeği Çamlıhemşin’de Yeşil Vadi Restorant’ta. Akşam yemeği Cugal Kafe’de. Çamlıhemşin’de Konaklama Ada Bungalov.
2.gün: Çamlıhemşin’de Zil Kale ve Palovit Şelalesi. Oradan akşam Çinçiva’da öğle yemeği. Akşam Çamlıhemşin konaklama Seyr-i Cennet Dağ Evleri.
3.gün: Gito Yaylası’na çıkış. Öğlen Gito Konak’ta öğle yemeği. Akşam Gito Yaylası konaklama Yessi Bungalov.
4.gün: Artvin’e doğru yola çıkış. Öğleden sonra Artvin Macahel’e ulaşma ve Maral Şelalesi’ni ziyaret. Akşam Artvin konaklama Macahel İremit Pansiyon.
5.gün: Sabahtan Borçka Karagöl. Sonra Arhavi’ye geçiş. Arhavi’de Çifte Köprü ve Mençuna Şelalesi’ni gezme. Akşam Rize’ye dönüş ve Rize’de konaklama. Öğle yemeği Hopa’da Kristal Pide’de. Akşam Rize’nin meşhur Liman Lokantası’nda.
6.gün: Trabzon’a dönüş. Biraz merkezi geziş ve öğlen uçağıyla dönüş.
Siz Karadeniz’deki zamanınıza göre bu yukarıda saydığımız yerleri genişletebilir, kısaltabilir, yeni rotalar ekleyebilirsiniz tabii ki, ya da gezdiğiniz mevsime göre daha çok yayla ziyareti yapabilirsiniz, biz sadece 6 günde yaptıklarımızı bir özet geçtik ve şu an kendi rotamızı içimiz rahat önerebiliriz.
Karadeniz Yaylalara Ne Zaman Çıkılır?
Doğu Karadeniz rotası planlaması derken yaylalardan da bahsedelim.
Bir de biz Nisan ayının son haftası Karadeniz’deydik ve yaylalar için biraz erken bir tarihti. Gito Yaylası’nın karlı ve sakin haline her ne kadar bayıldıysak da, yaylaların yeşili için gideceklerin en azından Mayıs ortasına kadar beklemesi gerekiyor.
Gito Yaylası, Pokut Yaylası, Sal Yaylası ve Ayder Yaylası Karadeniz’in şu an en çok ziyaret edilen yaylaları diyebiliriz. Ayder Yaylası Çamlıhemşin’e çok yakın ve yaz kış çıkabiliyor, fakat artık 5 yıldızlı otelleri olan bir yaylaya ne kadar çıkmak istersiniz bilemiyoruz..Biz Ayder’i Karadeniz planımıza almamıştık ve şimdi iyiki de almamışız diyoruz. Gito Yaylası ve Pokut Yaylası’na ise Nisan sonundan itibaren çıkılabiliyor, yeşillerin görülmesi ise Mayıs ortasını buluyormuş. Yaylalara nasıl çıkılır ondan yazının ‘ulaşım’ kısmında daha detaylı bahsedeceğiz. Birçoklarına göre Karadeniz yaylarının en güzel zamanı Haziran ve Ekim ayları
Doğu Karadeniz’de Ulaşım:
Doğu Karadeniz’de ulaşım konusuna şöyle başlayabiliriz; Rize’de havaalanı yok. ☺ O yüzden eğer Rize-Çamlıhemşin-Hopa-Artvin rotası planladıysanız en kolayı ya Trabzon’a ya da Hopa’ya uçmak.
Trabzon Havaalanı – Çamlıhemşin arası arabayla yaklaşık 3 saat, Çamlıhemşin – Hopa arası da yaklaşık 2 saat sürüyor.
Trabzon’da Araç Kiralama
Trabzon’da araç kiralama, Doğu Karadeniz gezisi planlıyorsanız size önerimiz (şansınız varsa) mutlaka araç kiralamanız yönünde. Doğu Karadeniz gezilecek yerler oldukça dağınık ve araç kiralamak size geziniz sırasında kesinlikle özgürlük sağlıyor.
Doğu Karadeniz İçin Ne Tür Araç Kiralanmalı
Karadeniz’de Kasım – Nisan ayları arasında gidiyorsanız SUV tarzı altı yüksek bir araç kiralamanız gerekebilir. Biz SUV tarzı bir Peugeot kiralamıştık. Özellikle Macahel yolunda dağlardan geçerken iyi ki bunu kiralamışız dedik. Yaylalara kışın çıkmak için ise 4×4 araç kesinlikle gerekli çünkü yollar karlı ve buzlu oluyor. Mayıs – Ekim ayları arasında ise 4×4 araç kiralamanıza gerek yok, normal binek araçlar da çıkabilir. Ancak işinizi garantiye almak isterseniz bizim tavsiyemiz altı hafif yüksek SUV tarzı araç tercih etmeniz.
Biz aracımızı her zaman rentalcars.com üzerinden kiralıyoruz. İçimiz rahat önerebiliriz.
Eğer araç kiralama şansınız yoksa günlük turları düşünebilirsiniz. Özellikle Çamlıhemşin’de çok sayıda günlük tur şirketi var ve programları oldukça esnek. Grup tur isterseniz grup tur, günlük şöför gibi kullanmak isterseniz o da var. Google’dan ufak bir araştırmayla bu şirketlerin telefonlarına ulaşabilirsiniz.
Bir de ek olarak eğer yaylalardan birisinde konaklayacaksanız, yaylalardaki dağ evlerinin çoğunun ulaşım hizmeti de var. Gitmeden önce bunu konuşmakta fayda var.
Doğu Karadeniz’de Konaklama
Bizim için Karadeniz gezimizin en güzel ayrıntılarından birisi, geceleri konakladığımız yerler oldu. Normalde gezilerimizden önce konaklama seçeneklerine bakmak için çok zaman ayırmıyoruz fakat Çamlıhemşin’de ve Artvin’de öyle güzel bungalovlar vardı ki! En azından 2 gecemizi böyle bir yerde geçirmezsek olmaz dedik. Geziden keyif aldığımız kadar, akşamları kaldığımız yerlerde insanlarla sohbet etmekten, çay içmekten de keyif aldık. Karadeniz’in insanı gerçekten bir başka..
Çamlıhemşin’de Konaklama
Birince gece Çamlıhemşin’de konaklamamız Ada Bungalov’da oldu. Yeri çok merkeziydi ve sahipleri çok hoş sohbetti. Akşam ortak alanda soba karşısında sohbet muhabbetle geçiyor. Biz çok keyif aldık. Fiyatı döneme göre değişiyor, biz Instagram sayfalarına yazıp fiyat almıştık. Siz de öyle yapabilirsiniz.
Çamlıhemşin’de ikinci gece konaklama Seyr’i Cennet Dağ Evleri’nde kaldık(buranın sahibi de çalışanları da harikalardı). Aynı şekilde leziz yemekleri, muhteşem bir dağ manzarası olan ve çok sıcakkanlı sahipleri olan bir oteldi. Yolda bi’ Blog burayı da sevgiyle öneriyor. ☺
Gito Yaylası Konaklama
3.gün Gito Yaylası ve yaylada karların içinde, tek başına duran şu fotoğraftaki Gito Bungalov’da kaldık! Aynı fotoğraftaki gibi, bungalov Gito Yaylası’nın sonunda tek başına öylece duruyor ve biz bir yazar olsak, gelir kitabımızı yazmak için burada 2-3 ay geçirirdik. Öyle sakin, öyle huzurlu bir yer. Tüm akşamı burada da soba kenarında çay içerek geçirdik. Karadeniz’den beklentimiz tam olarak buydu galiba.. ☺
Gito Yaylası ile ilgili kısa bir not: Burada muhabbetlerine bayıldığımız Gito Konak’ı da söylemeden edemeyeceğiz. Yemekleri ve muhabbetleri güzel bir yer 🙂
Macahel’de Konaklama
4.gün Macahel’e geçtik ve yine çok önceden gözümüze kestirdiğimiz, tüm pencereleri komple bakir doğaya bakan İremit Pansiyon’da kaldık. Artık paragrafın gerisini tahmin edebilirsiniz…tüm gece çay – sohbet ve sakinlik… ☺ O kadar tatlı insanlardı ki, bir gece geçirdikten sonra uzun zamandır tanıyormuş gibi hissettiğiniz insanlar vardır ya, öylelerdi.
İremit Pansiyon’un bir de böyle karşılıklı iki divan ile ortasında Macahel’in bakir doğasına açılan bir pencereden oluşan köşesi var ki, son 10 senedir sırf o köşenin fotoğrafını çekmek için fotoğrafçılar gelip gidiyormuş. Bizden de bir övgü daha, inanın söylendiği kadar var!
5.gün Rize merkezdeydik ve ilk 4 gün yeterince güzel yerlerde konaklayabildiğimiz için, merkezde rastgele uygun bir otel seçip kaldık. Geceliğine toplam 150 TL vermişiz. O kadar da memnun kalmadık, o yüzden adını söylemeyelim. ☺
Başka alternatifler değerlendirmek isterseniz, araştırıp kaydettiğimiz bir kaç yeri de sayalım;
Doğu Karadeniz’de bir diğer konaklama alternatiflerimiz;
Çamlıhemşin Konaklama: Kıyı Bungalov ve Makrevis Pansiyon.
Pokut Yaylası Konaklama: Doğa Konuk Evi.
Borçka Karagöl Konaklama: Adaş Dağ Evi.
Gito Yaylası Konaklama: Gito Konak
Rize Konaklama ise Naliya Otel.
Son olarak da eğer Airbnb’de konaklamak isterseniz de şöyle bir link bırakalım. Bu linkle Airbnb’ye üye olursanız ilk konaklamanızda geçerli 130 lira gibi bir kredi kazanıyorsunuz ve Airbnb kullanmaya devam ettikçe, Airbnb sizi daha çok sevmeye başlayıp bir anda hesabınıza süpriz krediler yükleyebiliyor.
Galiba ön bilgiler tamam, artık Doğu Karadeniz Gezilecek Yerler kısmına geçebiliriz!
Doğu Karadeniz Gezi Rehberi – Doğu Karadeniz Gezilecek Yerler
Doğu Karadeniz kocaman yemyeşil bir coğrafya, ve eminiz ki gezilecek yerleri sonsuz! Biz burada kendi rotamızda gezdiklerimizden, ve çok turistik olmasına rağmen gezmediğimiz iki yerden bahsedeceğiz.
Haremtepe Köyü Çeçeva Villa Çamlık / Çay Bahçesi
Burası Trabzon’da arabayı aldıktan sonra ilk durağımızdı. Resmen Çaya Giriş A101! Çayeli’nin ilerisinde, Haremtepe Köyü’nde köylünün tamamen el birliğiyle oluşturduğu bir çay tarlası. Esas amaç bölgenin tanıtılması olduğu için giriş ücretsiz. Son zamanlarda Doğadan sponsor olmuş ve daha da iyi korunmaya başlamış.
Biz gittiğimizde ise tarla çalışanları gelen gidenlerden biraz şikayetçiydi. Sırf fotoğraf daha güzel çıksın diye çiçekleri ezip üzerine çıkanlar ve ses yapıp bağırıp çağıranlar çok oluyormuş. İnsan bazen gerçekten hayret ediyor.
Çamlıhemşin
Çamlıhemşin, uçsuz bucaksız bir yeşile bakan, neredeyse her daim sisler içinde olan ve ülkemizdeki bir takım politikacıların ‘Karadeniz’in mikrobu’ dediği Rize’nin en güzel ilçelerinden birisi. Bunu demelerinin sebebi Çamlıhemşinlilerin çoğunluğunun sosyal demokrat olması diye düşünüyoruz. Artık kim dediyse 🙂
Hem yaylalara giden yol üzerinde olduğu için, hem de Zil Kale, Palovit Şelalesi gibi mutlaka görülmesi gereken noktalara yakın olduğu için, hem de derin ve sisli vadilerle bölünmüş dereleriyle, eski taş köprüleriyle, Doğu Karadeniz’de görülmesi gereken yerler, hatta ölmeden görülmesi gereken yerler listesinde bizim için.
Çamlıhemşin’in en popüler mahallesi ise Şenyuva Köyü.
Biz Çamlıhemşin’de iki gün geçirdik ve son yılımızın en huzurlu günleriydi diyebiliriz.
Çamlıhemşin’de gezilecek yerler belli başlı olarak şöyle;
Fırtına Deresi üzerideki Taş Köprü, ve Taş Köprü’nün hemen yanındaki Café Yolun Dibi’nde sütlaç yemek. ☺
Eğer hava uygunsa arabayla Konaklar Mahallesi’ne çıkmak. Zamanında nasıl çalışmaya Almanya’ya gidiliyorsa, Karadenizliler de Rusya’ya gitmiş ve orada bol para kazanmayı başaranlar bu mahallede konaklar yaptırmış. Şimdi çoğunun hatta neredeyse hepsinin içi boş olsa da manzaralar harika. Mahallenin en sonundaki Deli Emet Konağı’nın ise manzarası fotoğraftaki gibi. ☺
Cugal Kafe’de öğle yemeği yiyip, sonrasında da Zua Café’de kahve molası vermek. Ve tabii Zil Kale ve Palovit Şelalesi’ni görmek.
Cugal Kafe’de yediğimiz kavurma + kara lahana dolması + kara lahana çorbası + muhlama + sütlaça 80 lira civarı ödemişiz.
Ek olarak Çamlıhemşin’de en çok önerilen kafelerden birisi olan Çinçiva Kafe’yi sevmedik, teleferikle çıkılan ‘Kendini Koruyan Mahalle’ye ise gitmeye zamanımız kalmadı notunu düşüp, biraz Zil Kale ve Palovit Şelalesi’nden bahsedelim. ☺
Doğu Karadeniz Gezilecek Yerler deyince akla mutlaka Zil Kale ve Palovit Şelalesi geliyor!
Zil Kale
Zil Kale vakti zamanında İpek Yolu üzerinde bulunan bir savunma kalesiymiş , özellikle vakti zamanında diyoruz çünkü yapım yılı bilinmiyor. ☺
Kalenin içinden ziyade kalenin o vadide hiçliğin ortasındaki manzarası gerçekten mükemmel. Vadiden akanın derenin sesi, Çamlıhemşin’in yemyeşil manzarası derken size yetiyor da artıyor..biz bu manzaradan alacağımızı almışız ki kalenin içini bile gezmedik..
Kalenin içini gezmek isterseniz giriş 3 TL ve müze kart geçmiyor.
Palovit Şelalesi
Zil Kale’yi geçtikten sonra dar yolu takip ediyorsunuz, gidiyorsunuz gidiyorsunuz ve bir bakıyorsunuz şelale pat diye karşınızda! Normalde bu büyüklükte ve güzellikte bir şelaleye gitmek içinde ormanların içinden yürümeniz, bir yerlere tırmanmanız gerekir fakat Palovit’e ulaşmak oldukça kolay.
Her şey bu kadar tozpembe demek isterdik ama maalesef değil. Zil Kale ve Palovit Şelalesi son senelerde çok popüler hale geldiği için turlar buraya akın akın turist getiriyor ve hem tur şirketleri, hem de gelenler o kadar saygısız ki. Bizle aynı anda şelaleye o dar yollardan geçerek 30 tur otobüsü aynı anda yaklaştı ve inenler, binenleri şelaleyi görmek için adeta çiğniyordu. Biz saygısız kalabalık olunca hemen negative enerji doluyoruz. O yüzden şelaleyi izlemeye pek fırsatımız olmadan geri döndük açıkçası.
Palovit Şelalesi’ni geçtikten sonra karşınıza Şimşir Ormanı çıkıyor. Buraya ise bayıldık! Kimseler yokken arabayla buradan geçmek ve Şimşir Ormanı’ndaki ağaçları seyre dalmak çok güzeldi!
Tabii bu kadarla bitmiyor, en heyecanlı yerlere yeni geliyoruz!
Doğu Karadeniz Gezi Rehberi: Yaylalar
Biz geziyi Nisan’ın son haftası planlamıştık ve yaylalara çıkıp çıkamayacağımızdan emin değildik.
Şansımıza, yaylaların yolu biraz risk alıp çıkanlar için açıktı ve bir gecemizi Gito Yaylası’nda geçirebildik. Hem de her yer bembeyazken! Şimdi sizin yayla deyince aklınızda yemyeşil sahneler canlanıyordur, bizim ise bembeyaz bir resim canlanıyor. ☺
Bir diğer görmek istediğimiz yayla ise Pokut Yaylası’ydı fakat hem Gito’da planladığımızdan biraz fazla kaldığımız için, hem de kendimize artık ‘koştur koştur’ gezmeyeceğimiz sözünü verdiğimiz için Pokut’a gitmedik, fakat yine de yaylalarla ilgili araştırdıklarımızı burada hemen yazalım.
Doğu Karadeniz’in En Güzel Yaylaları
Pokut, Gito, Badara, Sal ve Huser yaylası Rize’nin en sevilen 5 yaylası diyebiliriz.
Gito Yaylası
Gito Yaylası, Çamlıhemşin merkezden yaklaşık 1-1,5 saat sürüyor. Yaz zamanı altı hafif yüksek bir arabayla çıkabilirsiniz.
Gito Yaylası konaklama önerimiz Gito Yessi Bungalov ve Gito Konak. Bizi burada en çok etkileyen insanların sıcakkanlılığı oldu. Bir yeri sizin için güzel insanlar 5 kat güzel yapıyorlar. Gito Yaylası konaklama için bir de en meşhurlarından, şu meşhur salıncağın olduğu ‘Hozbuncuk Dağ Evi’ var fakat onlar artık tok esnaf olmuş.
Gito’da tüm oteller genelde sabah kahvaltısı + akşam yemeği dahil seçenekler sunuyor. Böylece akşam yemeğini otelde yiyorsunuz. Eğer günübirlik gelirseniz de yaz zamanı otel restoranları oluyormuş. Biz gittiğimizde sadece Gito Konak açıktı ve onlar kendileri için ne pişirdilerse biz de onu paylaştık. ☺
Badara Yaylası
Gito Yaylası’na günübirlik gelip, aynı gün içinde hemen 10-15 dakika içinde Badara Yaylası’na geçebilirsiniz. Badara Yaylası, Gito’nun daha minik ve içinden bir adet de gölü olan versiyonu gibiymiş.
Pokut Yaylası
Pokut Yaylası o meşhur evlerin yeşilde sıralandığı manzaraya karşı kahvaltı yapabildiğiniz meşhur yayla! Bir kez daha Karadeniz’e gelirsek yazın gelip Pokut’u görmek istiyoruz. Sosyal Medya’da gördüğünüz o evlere karşı kahvaltı ise Pokut Dağ Konuk Evi’nin kahvaltısı. Kahvaltı fiyatı 2019 Mayıs itibariyle kişi başı 80 TL ve yaz zamanı gidiyorsanız rezervasyon şart.
Sal Yaylası
Sal yaylası ise Pokut Yaylası’nın hemen karşısında ufacık tefecik bir yayla. Pokut’a kadar gelmişken yürüyerek Sal Yaylası’na geçebilirsiniz.
Huser Yaylası
Huser Yaylası ise belki onlarca kişiden duyduğumuza göre Dünya’nın gün batımını en güzel izleyebileceğiniz yerlerden birisi ve tam bir bulut şov!
Yaylalara Ne Zaman Gidilir?
Yaylalara ne zaman gidilir diye sorarsanız bizce en güzeli Haziran ve Eylül ayları. Bu aylarda yaylalar yeşillenmiş, havalar ısınmış fakat çılgın kalabalıklar ya tam başlamamış, ya da biraz dağılmış oluyor. Temmuz ve Ağustos ayları ise havanın çok güzel olduğu fakat kalabalıkların arşa çıktığı aylar diye duyduk. Uzun lafın kısası, siz ne zaman müsaitseniz ve hangi ayda giderseniz gidin bizce yaylaları çok seveceksiniz! ☺ Yeşil her zaman herkese iyi gelir. ☺
Yaylalarda En İyi Çeken Telefon Operatörü
Yaylalara eğer yolu bilen birisiyle çıkarsanız işiniz kolay, fakat yolu bilmiyorsanız tabelalara çok çok dikkatli bakmanız, ve kesinlikle acele etmeden yavaş yavaş gitmeniz gerekiyor. Yol bazen çok çukurlu ve kavisli olabiliyor. Telefon ise dağlarda yaylalara doğru giderken yüzde 90 çekmiyor fakat yaylalara çıkınca çekiyor. İtiraf etmeliyiz ki zerre hazzetmediğimiz Turkcell en iyi çekiyordu. Bizim Vodafone hatlarımızın boynu bükük kaldı.
Ayder Yaylası
Aslında hiç adını bile anmayacaktık ama biraz Ayder Yaylası‘ndan bahsedelim. Ayder Yaylası, Ayder’in son 10 yıldır ziyaretçi kitlesi olan ırktan bağımsız olmak üzere, neredeyse yeşili yok etme konusunda rekora koşar durumda. Üzerine 5 yıldızlı oteller, ATM (!), büfeler vs. inşa edilmiş ve Karadeniz insanı Ayder’in bugünkü durumundan utanıyor. Bir yayla düşünün kentsel dönüşüme girsin..Neyse zaten artık lokal insanlar Ayder’e uğramıyor.
Bu yüksek fiyatlı ‘otantizm’den şimdi birileri para kazanıyor ve yaylaya para için asfalt dahi döşüyor, 25 liraya çay satıyor fakat 10 sene sonra ne olur bilmiyoruz. Huzur bulmak için yaylalarda kafamı dinlerim diyorsanız orası Ayder olmayabilir…deyip negatifliğimize bir son veriyoruz ve Artvin gezilecek yerlere geçiyoruz! ☺
Doğu Karadeniz Gezi Rehberi – Artvin’de Gezilecek Yerler
Artvin Gezi Rehberi ve Artvin Gezilecek Yerler
Artvin Gezilecek Yerler kısmına girmeden önce şunu söylemek istiyoruz; Artvin dediğimiz yer uçsuz buçaksız bir doğa ve yüzlerce görülecek doğa harikası olan bir coğrafya. Bizim 2,5 günde gezebildiklerimiz ise Artvin gezilecek yerlerden sadece bir kuple oldu haliyle. O yüzden biz yazalım, siz de düşününkü Artvin’in bizim yazdıklarımızdan azı yok, fazlası var!
Nerede kalmıştık, Gito’dan sonraki gün Artvin’e doğru yola düştük ve uzun zaman önce gözümüze kestirdiğimiz İremit Pansiyon’a gitmek için Macahel’e doğru yola düştük.
Borkça’nın bir ilçesi Macahel, Borçka Karagöl’e yaklaşık 40 km mesafede, Karadeniz’in bittiği yerde, hatta dağlarda kaybolsanız yanlışlıkla Gürcistan’a geçebileceğiniz, kocaman yemyeşil bir vadide boylu boyunca uzanıyor.
Macahel’e gitmek için önce arabayla dağlara çıkıp, sonra inmeniz gerekiyor ve 20 dakika içinde hem yazı hem kışı yaşıyorsunuz. Dağların bembeyazından sonra karşınıza yemyeşil bir doğa çıkıyor. Karadeniz’e yolunuz düşmüşken 1 geceyi Macahel’de, hatta mümkünse İremit Pansiyon’da geçirmenizi öneriyoruz. Ruh tedavisi böyle bir şey olsa gerek.☺
Macahel’in en ünlü yeri Maral Şelalesi. 64 metreden akan ve Türkiye’nin en yüksek şelalelerinden birisi olan Maral Şelalesi sizde ufak bir İzlanda etkisi yaratacak! Maral’ı da gördüyseniz artık Borçka tarafına geçmeye hazırsınız demektir.
Doğu Karadeniz Gezi Rehberi – Borçka Karagöl
Borçka Karagöl
Artvin’e gideceğimiz belli olunca, çocukluktan beri duyduğumuz ama bir türlü yolumuzu düşüremediğimiz Borçka Karagöl Tabiat Parkı’nı görmeyi kafaya koymuştuk tabii ki! Böyle bir eli öpülesi doğa olur da kaçırır mıyız..
Borçka Karagöl nerede derseniz, Artvin’in 60 km ilerisinde bir doğal güzellik kendisi. Arabayla gölün çok yakınına kadar gelebiliyorsunuz, o yüzden ulaşımı kolay diyebiliriz. Aynı zamanda gölün üst tarafında kamp yapılabildiği için yaz zamanı pek sevilen bir yer. Yazın gidip kamp yapmak cook isterdik! Fakat tabii kirletmeden, dökmeden, çöplerimizi toplayarak ve bizden sonrakileri de düşünerek. Böyle diyoruz çünkü gölün etrafın bırakılmış çöpleri görseniz bizim gibi ağlayasınız gelirdi. Gölün kenarında bir tesis, bir de mangal yapma alanı olması da insanların gelip gidip çöp bırakmasına sebep oluyormuş. Bu dünya hepimizin diyip konuyu kapatıyoruz.
Borçka Karagöl’ün güzelliği ile ilgili hislerimize gelirsek, inanın çok güzel. Yaz zamanı sandal kiralayıp gölün üzerinde gezebilir, göl kenarında yürüyüş yapabilirsiniz. Bizim gibi ara mevsimde gelirseniz de sessizliğin tadını çıkartıp bir kez daha Karadeniz’in doğasına hayran kalabilirsiniz..
Borçka Karagöl Tabiat Parkı’nın içerisinde konaklama seçeneği olmadığı için, en yakın konaklama seçeneği Karagöl yolu üzerindeki tesisler. Ya da bizim gibi Macahel’de kalabilir, Artvin’de kalabilir ya da günübirlik Çamlıhemşin’den gelebilirsiniz.
Biz Borçka Karagöl’den direkt Arhavi’ye geçtiğimiz için gezemediğimiz, ve içimizde kalan Artvin’in yaylaları oldu. Ama sözümüz var, Artvin’e bir kez de yazın gelip yaylaları mutlaka gezeceğiz. ☺
Doğu Karadeniz Gezi Rehberi – Arhavi
Arhavi, Artvin’in iki vadi üzerine kurulan bir ilçesi. İtiraf edecek olursak, Karadeniz gezimizden önce Arhavi’yle ilgili hiçbir şey bilmiyorduk. Taa ki internette Arhavi Gezilecek Yerler diye aratıp Mençuna Şelalesi’ni görene kadar! Ondan sonra hemen Arhavi’ye bir planlar, bir metiyeler..
Arhavi Gezilecek Yerler – Çifte Kemer Köprüsü
18.yy’da Arhavi Kamilet Deresi üzerine inşa edilmiş Çifte Kemer Köprüsü’nün özelliği, birbiri ile kesişen iki köprü olması. Zaten Mençuna Şelalesi’ni plana aldıysanız yolunuzun üzerinde bulunuyor. Açık söylemek gerekirse Mençuna Şelalesi’ne o kadar odaklanmıştık ki, Çifte Köprü bizim için biraz zayıf halka gibi kaldı. Assolist olarak karşınıza Mençuna Şelalesi çıkınca..!
Arhavi Gezilecek Yerler – Mençuna Şelalesi
Arhavi denince akla gelen Mençuna Şelalesi, Hopa’dan arabayla yaklaşık yarım saat sürüyor. Tabii arabayla indiğiniz yerden bir de üzerine 30 dakika kadar şelaleye yürümeniz gerekiyor.
Son yıllarda şelalelere karşı beslemeye başladığımız duygulardan mı, yoksa Mençuna Şelalesi’nin güzelliğinden mi bilemeyeceğiz ama bu şelale sanki bir başka çıktı. Yaz zamanı gelirseniz şelalede yüzebiliyormuşsunuz (blog burada mayonuzu bikininizi yanınıza alın demeye çalışıyor), biz gittiğimizde şelale çevresinde başka kimse yoktu ve onun da tadı başkaydı.
Ufak bir hatırlatma olarak, şelaleye tırmandığınız yol zorlu bir yol değil, fakat yanınızda çocuk varsa zorlanabilirsiniz.
Bize gelirsek, Mençuna Şelalesi’ni de gördükten sonra, hem artık az zamanımız kaldığı için, hem de Mençuna’yla jübile yapmış gibi hissettiğimiz için Hatila Vadisi’ndeki cam seyir terasına gitmedik. Gitseydik de sever miydik tam emin olamadık, doğanın içinde olmak varken tepeden izlemek bir garip olabilirdi sanki!
Mençuna Şelalesi’nden arabamıza geri döndük, dönüşte akşam yemeğimizi Rize’nin meşhur Liman Lokantası’nda akşam yemeği yedik ve geziyi kendimizce noktaladık.
Tekrar ey gidi Karadeniz demek istiyoruz! Kapanışı yapmadan önce Liman Lokantası demişken;
Karadeniz Yeme – İçme
Karadeniz yeme-içme nasıl diye konuya girecek olursak şöyle diyelim; böyle bir tereyağı kullanmak yok, fakat her şey en doğalından, en güzel!
Türkiye’ye zaten iki ayda bir gelebildiğimiz için her geldiğimizde simite, dolmaya, ve Almanya’da yemediğimiz her şeye atlıyoruz, fakat Karadeniz’de bu sefer seviye atladık, kabul…
Doğu Karadeniz’in kendine özgü (ya da en çok yenen) yemekleri muhlama (kuymak da diyorlar), kara lahana dolması, kara lahana sarması, Alabalık, çeşit çeşit saç kavurma, laz böreği, turşu kavurma ve tatlı olarak da mısır unu helvası ve Rize’de turbo sütlaç (kadayıflı sütlaç) diyebiliriz.
Ayrıca tabii Artvin’de açık-kapalı pide ve yanında bol çay!
Genel olarak yukarıda saydığımız yemeklerden kara lahana ve muhlama hariç hepsini her yerde severek yedik ve normalde tereyağını neredeyse hiç kullanmamıza rağmen, Karadeniz’de yediğimiz tereyağı midemizi hiç rahatsız etmedi. Belki de Canan Karatay baştan beri haklıydı……..
Ne diyelim, Karadeniz yeme-içme kısmını biz fazla uzatmayalım, herkese afiyet bal şeker olsun!
Yazıya başlarken ‘’Özgür bir dalgadır, hür bir sudur Karadeniz’’ diyor Kazım Koyuncu demiştik. Karadeniz de işte bu geziden sonra aklımızda hem özgür bir dalga, hem hür bir su, hem de Kazım gibi emekçi ve sıcakkanlı bir coğrafya olarak kalacak.
Karadenizin doğası ve insanı artık bizim en güzel anılarımızdadır! ☺
Yok biz Karadeniz değil de sıcak yerlere gidelim derseniz de Bodrum gezi rehberi yazımızı buraya bırakalım.
1 comment