2020’nin bizim için en güzel (hatta belki tek güzel) detayı Datça oldu! Resmen bayır aşağı giden 2020’de yüzümüzde güller açtırdı. Hele o koyları, bükleri, sahilleri, her şeyiyle mükemmeldi! Hal böyle olunca hemen bir Datça’nın en güzel bükleri ve Datça’nın en güzel koyları yazısı gelmeli dedik. O zaman buyrun Datça’nın en güzel plajları, koyları ve bükleri ve Hatta Datça’da arabayla gidilebilecek plajlar ve bükler yazımıza! 🙂
Datça’nın En Güzel Plajları ve Koyları
Datça’nın En Güzel Bükleri
Bük, denizcilerin dar koylara verdiği isme deniyormuş. Zaten nerede muhteşem bir deniz görsek, böyle kıvrım kıvrım uzanan yerlerin arasında kalmış bir yerde oluyor. Datça’da kimi büklerde işletmeler var, kimi büklerde ise işletme yok, hatta sizin dışınızda insan bile yok. Yani herkesin zevkine göre. O yüzden günlük gezi planınızı oluştururken mutlaka gideceğiniz büklerde işletme var mı yok mu, o kısma dikkat etmeli ve işletme olmayan koylara mutlaka yiyecek-içecekle gitmeli.
Bir de unutmadan yazalım, yanınıza mutlaka deniz ayakkabısı alın. Datça’da denize gireceğiniz çoğu yer taşlık olacak.
Kumluk Plajı
Şimdi önce merkeze yakın olanlardan başlayalım. Kumluk Plajı, Datça merkezde (adı üzerinde) sahili kum, işletmeleri tatlı ve çocuklu ailelere de oldukça uygun bir plaj. Sıra sıra dizilmiş işletmelerden herhangi birisinden şezlong ve şemsiye de kiralayabiliyorsunuz.
Yalnız akşam saaatlerine yakın, buradan şezlongları toplayıp plajı akşam için hazırlamaya başlıyorlar. O yüzden erken saatte gelip akşamüstü 4-5 gibi ayrılmayı planlarsanız çok iyi olur.
Kargı Koyu
Kargı Koyu Datça Merkez’e yalnızca 3km mesafede. İsterseniz merkezden kalkan minibüslerle de ulaşabiliyorsunuz.
Kargı Koyu’nun artısı, az rüzgar alması, suyunun çok berrak olması (şnorkel burada çok iyi olur) ve işletmelerin uygun olması. Yeme içme seçenekleri de çok sayıda. Denizi kum değiş taş, o yüzden deniz ayakkabınız varsa çok iyi olur.
Bizce bir tık eksisi ise sezonda çok kalabalık olması, çünkü merkeze yakın olduğu için çok tercih ediliyor. Eğer sabah erken saatlerde gelirseniz keyfini daha rahat çıkartırsınız.
Eğer işletmelere para vermek istemezseniz kendi sandalyenizi havlusuzu yanınızda getirip serebilirsiniz.
Palamutbükü
Datça’nın üç güzeller olarak adlandırılan üç bükü var; Hayıtbükü, Palamutbükü ve Kızılbük Palamutbükü. Palamutbükü diğer iki büke göre daha fazla işletmeli olduğu için ve taşlık – kumluk karışımı olduğu için, aralarında en sevilen! 🙂
Palamutbükü’nde en çok sevilen işletme Mavi Beyaz Otel. İşletmelerin şezlong fiyatları ise birçok tatil beldesine göre uygun. Bir de oturduğunuz işletmelerde belli bir miktarlık yer içerseniz sizden şezlong parası almıyorlar. Sadece şezlong parası vermek isterseniz de 2020 itibariyle 30 TL – 70 TL arası mekana göre değişiyor.
Biz Palamutbükü’ne gittiğimizde saat öğlen olmuştu ve etraf biraz kalabalıklaşmıştı, o yüzden burada denize girmedik. Bir de eğer denize girmek için işletmelere para vermemek gibi bir istediğiniz varsa Palamutbükü çok uygun olmayabilir. İlerisindeki işletmesiz büklerin de denizi aynı derecede güzel.
Palamutbükü’nden günlük tekne turları kalkıyor, eğer burada konaklıyorsanız tekne turu için Datça merkeze inmenize gerek kalmıyor.
Unutmadan söyleyelim, bir de badem ağaçlarıyla ünlü iç tarafı var, orada mutlaka bir kahve molası vermenizi öneririz.
Hayıtbükü
Hayıtbükü sahili çok uzun olmayan, ama sahil işletmeleri bulunan ve daha çok çocuklu ailelerin tercih ettiği bir Datça bükü. Etrafta ayrıca yeterli sayıda market de var. Çok küçük bir koy olmasına rağmen çok ilgi görmesi nedeniyle sezon zamanı oldukça kalabalık oluyor.
Tabii kum sahil olduğu için sezonda oldukça kalabalık oluyor. Yine de işletme fiyatları şişirilmemiş. 2020 itibariyle şezlong fiyatları 20-30 TL civarıydı ve işletmeleri çoğu eğer bir şeyler yiyip içmişseniz ekstra şezlong ücreti talep etmiyordu.
Gabaklar Plajı (Kızılbük)
Burası Hayıtbükü’nün hemen ilerisinde, ama Hayıtbükü’ne kıyasla çok çok daha sakin bir bük. İşletmesi de var, ama işletmesiz kısmı oldukça büyük.
Manzarası ve denizi harika. İşletmesi de uygun. Diğer büklerdeki gibi, işletmede bir şey yiyip içerseniz şezlong için ek ücret almıyorlar. Eğer Datça’da sakin bir konaklama seçeneği arıyorsanız buradaki bungalov ve ahşap evleri düşünebilirsiniz. İlginizi çekerse internet sitesini şuraya bırakıyoruz.
Çadır atıp akşam konaklamalık bir bük arıyorsanız, burası kampçılar arasında çok popüler. Sabah erken saatlerde giderseniz kampçıların yavaş yavaş uyanıp toplanmaya başladığını görüyorsunuz. 🙂
Kurubük
İşletmesiz koy sevenler buraya. ? Datça’da ilk gün Kurubük’ü arabayla yukarıdan gördük ve dedik ki buraya ertesi sabah erkenden kimseler yokken gelmeliyiz, ve kimseler yokken burada yüzmeliyiz. İyi ki de öyle yapmışız, suyun rengi, etrafın bakirliği ve verdiği huzur inanılmazdı! Eğer şnorkeliniz varsa mutlaka Kurubük’e getirin. Deniz o kadar berrak ki, şnorkel yapması en zevkli olan yerlerden birisi Kurubük’tü bizim için.
İşletme yok, tam yere havlunu at denize gir cinsinden. Deniz ayakkabısı şart gibi. Öğleden sonra tekne turları yanaşıyor biraz kalabalıklaşıyor. Bir de gelirken suyunuzu yeminizi mutlaka yanınızda getirin biz etrafta bakkal göremedik. Bir de bir de dönerken mutlaka tepeden manzaralı bir fotoğrafını çekin.
Ovabükü
Ovabükü’ne, Hayıtbükü’ne giderken denizini merak ettiğimiz için uğradık. İşletmeleri çok samimi duruyordu, bir de Temmuz ayına göre gerçekten hiç kalabalık değildi. İster işletmelerin şezlonglarını kullanabilir, ister plajın kum tarafına havlu sandalye atabilirsiniz. Türkiye’nin en temiz ilk 10 koyu arasında olduğunu söylemeden geçmeyelim.
Kamp için özel bir işletme yok ama çok fazla sayıda çadır atan vardı. Etraf da temiz bırakılmıştı. Yine kamp düşünenler için çok iyi bir alternatif.
Biz Ovabükü’ni çok sevdik. Bir dahakine mutlaka daha çok zaman geçireceğiz. Bir de burası Knidos’a çok yakın. Knidos’a gitmeyi planladığınız gün, önden buraya gelebilirsiniz.
Bağlarözü Koyu
İşletmesiz olsun, bilindik olmasın, çok sakın olsun, hatta mümkünse bizden başka kimse olmasın diyorsanız Bağlarözü Koyu’nu düşünebilirsiniz. Burada deniz taşlık ve işletme yok. Ve denizi mükemmel. O yüzden kampçılar tarafından çok seviliyor.
Ağaçların gölgesine havlu atmak isteyenler için çook iyi..Herhangi bir işletme, tuvalet, veya yeme içme alternatifi yok. Yemeğinizi ve suyunuzu mutlaka yanınızda getirmeniz gerekiyor.
Karaincir Koyu
Karaincir Koyu, zamansızlıktan uğrayamadığımız bir koy oldu ama çocuklu ailelerin çok tercih ettiğini duyduk. Datça ilçe merkezine biraz uzak olduğu için (15km kadar), merkezdeki plajlar kadar da kalabalık olmuyormuş.
Bir daha gidersek mutlaka listeye alacağız.
Gerence Koyu (Küçük Akvaryum)
En sevdiğimizi en sondan bir önceye sakladık! 🙂 Adı Gerence Koyu! Gerence Koyu Palamutbükü’ne yakın, işletmesiz müthiş bir koy. Manzarası harika, suyu harika, erken saatlerde gelirseniz in cin top oynarken denize girmek ve saatlerce çıkmamak mükemmel bir his.
Gerence Koyu’nu gördükten sonra Türkiye’de gördüğümüz en iyi denizin burası olduğuna karar verdik. Hatta dünyayı gezerken bile gördüğümüz koylar arasında bu kadar güzeli sınırlıdır.
ve son, Domuz Çukuru Koyu!
Sadece tekneyle ulaşılabilen ve denizden ulaşımı olmayan bu koya resmen vurulduk..Datça gezi rehberi’nde detaylı şekilde anlattığımız Hayıtbükü’nden bot kiralama maceramız sonucu Sebo abi’yle tanıştık ve bize Domuz Çukuru’nun olayını anlattı.
Domuz çukuruna genelde arkadaş grupları kendilerini sabah erkenden botla bıraktırıp, akşam tekrar aldırıyorlarmış. Ya da bazen akşam dönmeyip kamp kuruyorlarmış. Kendi yemeğini getirenler, içkisini getirenler, ve arabayla ulaşımı olmayan bir koy..Denizi zaten muhteşem..Datça’da içimizde kalan en büyük şey buraya arkadaşlarımızla gelip Domuz Çukuru’nda bir gece kamp yapamamak oldu.. 🙂
Datça’da gezilecek yerler, ve Datça’da tekne turlarıyla ilgili her şeyi Datça Gezi Rehberi’mizde anlattık. Datça gezi rehberimizin linki burada.
Datça’da yüzmek için nereyi seçerseniz seçin, sizi çok mutlu edecek orası kesin!
En kısa sürede tekrar kavuşmak dileğiyle Datça! 🙂
Instagram’da varız ve bekleriz.
https://www.instagram.com/yoldabiblog/
Yolda bi’ Blog Youtube videolarımız için de buradan buyrun