İzlanda Gezi Rehberi
İzlanda rotamız, İzlanda ile ilgili bilinmesi gerekenler ve İzlanda gezisinin maliyeti!
İzlanda gezi rehberi! 🙂 Çok çok uzun zamandır gitmek istediğimiz bir yerdi İzlanda. Aktif volkanlar, siyah kumlardan oluşan plajları, kimsenin geçmediği karlarla kaplı yolları ve buzdan mağaraları olan bir ülke! Hem gerçek dışı hem de uçakla 4 saatte ulaşılabilecek kadar gerçek bir yer! 4 saatte Mars’ta olmak, 4 saatte bir başka paralel evrene ulaşmak gibi..!
İzlanda’nın meşhur ‘golden circle’ rotası ve Güneyini ziyaret etmek istediğimiz kadar, adeta insansız hava sahası olan Kuzeyini, buzullarını da görmek ve gecelerimizi volkanların eteğinde ‘cottage’ denen kulübelerde ‘hiçliğin ortasında’ geçirmek istiyorduk!
Büyük Circle ya da Ring Circle
Uzun uzadıya planladık, 8 günlük bir zamanı ve bütçemizi ayırdık, 2 arkadaşımız daha bize katıldı ve 4 kişi İzlanda’yı güneyden kuzeye, doğudan batıya bir çember çizerek gezdik(ring circle). Hatta İzlanda’nın bu uçsuz bucaksızlık durumu bizi o kadar etkiledi ki, gitmeden önce yaptığımız planları bozduk ve kendimizi tamamen bu geziden maksimum keyif alabilecek şekilde yeniden planladık. Bir nevi plansız gezdik!
Çoğu zaman günün sonunda nerede kalacağımızı bilmeden, yol nereye götürürse diye düşünerek devam ettik yolumuza. Hava karardığında hangi bölgedeysek orada konaklayacak kulübeler bulduk. Önceden planladığımız turistik aktivitelerin hiçbirisini yapmadık ama gözlerimiz çok daha güzel şeyler gördü. Anladık ki İzlanda’da olmak bile başlı başına bir deneyim, bu ülkenin kendisi bir deneyim, fazladan bir şey yapmanıza gerek yok…
İzlanda’dan bir hafta önce bunların tamamını yapmış olmanın mutluluğuyla döndük ve bizi çok ama çok fazla etkileyen bu ülkeyle ilgili bildiğimiz & gördüğümüz her şeyi yazmak istiyoruz.
İzlanda daha önce gördüğümüz hiçbir ülkeye benzemiyor. Bu ülkeyle duygusal bir bağ kurmamak gerçekten imkansız. Fakat İzlanda gezi rotasını planlaması ve gezi bütçesini önceden tahmin etmesi zor olan bir ülke. Biz de bu İzlanda’ya giriş yazısında İzlanda rotamızdan, İzlanda’ya ulaşım seçeneklerinden, İzlanda’da konaklama kısmından, İzlanda’ya gitmeden yapılması gereken hazırlıklardan ve İzlanda gezisine ayırdığımız toplam bütçeden bahsedeceğiz.
Ek not:
İzlanda’nın para birimi İzlanda Kronu (ISK) ve 1 Euro bugünkü kura göre yaklaşık 120 Isk ediyor. Biz yazıda tüm ücretleri Euro üzerinden yazacağız.
İzlanda Gezi Rehberi
İzlanda Hakkında En Temel Bilgiler
İzlanda’ya vize gerekiyor mu?
İzlanda, AB üyesi olmamasına rağmen Schengen bölgesine dahil bir ülke. O yüzden Schengen vizesiyle İzlanda’ya rahatça girebilirsiniz. Biz de Almanya’dan oturum iznimiz olduğu için vizeye ihtiyaç duymadık.
İzlanda ne zaman gezilir ve kuzey ışıklar için ideal zaman hangisidir?
İzlanda, aşırı kuzeyde olmasına rağmen Körfez akıntılarıyla (golf stream) ısınan bir ülke (lisedeki coğrafya derslerinden tanıdık gelmiş olabilir). Bu kadar Kuzeyde bir ülkenin kış zamanı -30 derece olması gerekirken bu akıntılar yüzünden kış aylarında en düşün -15 derece oluyor. İç kesimler daha soğuk olsa da İzlanda’da yerleşim ve gezilecek yerlerin tamamı kıyı şeridinde. O yüzden her mevsim gezilir, kışın bir iki pürüz dışında!
İzlanda’ya kış zamanı gitmenin artıları ve eksileri:
Konuyu biraz açarsak, biz Münih’te de kış boyunca -15’leri gördük ve o havalarda günlük yaşantımıza devam edebildik. İşe gittik, yürüyüşe çıktık ve hayatımıza devam ettik. O yüzden İzlanda’yı Ocak’ta planlamış olsaydık bile içimize don içliğimizi giyip yola devam edecektik! 🙂
Ve fakat; İzlanda’da görülmesi şart olan krater göllerinin çoğu kış zamanı karla kaplanmış oluyor. Sizin fotoğraflarını gördüğünüz o etrafı yemyeşil, içi masmavi krater göllerinden geriye hüzün ve gözyaşı kalmış oluyor. Bir beyazlığa bakarak kraterin yazın ne kadar güzel görüneceğini hayal ediyorsunuz. Biz çok merak ettiğimiz Krafla Krateri‘ni kar yüzünden göremedik.
Bizim Mart ayında bunu yaşadığımız düşünülürse, Ocak ayında bunun gibi gibi manzaralarla daha çok yerde karşılaşacağınız kesin. Bunun dışında bir de düzenli olarak çıkan kar fırtınaları ve yolların kar fırtınaları yüzünden kapanma durumu oluyor. Ocak ve Şubat aylarında giderseniz riski en aza indirmek için 4 x 4 kiralamak şart gibi.
Kışın gitmenin güzel yanı ise, girdiğiniz yollarda sizi karşılayan bembeyaz ve uçsuz buçaksız manzaralar. Gözlerimiz öyle güzel manzaralar gördü ki, iyi ki karlı zamanda gelmişiz dedik. Havanın soğuk olmasına ve bir-iki krateri görememiş olduğumuza hiç üzülmedik. Sonuçta kratere ayırdığımız yarım saat ise, manzaraları seyrederek yol aldığımız zamanlar en az günde 5-6 saatti.
Özet olarak, İzlanda’ya her zaman gidilir. Kış zamanı karşınıza çıkacak riskleri kabul ediyorsanız hatta kışın daha zevkli gidilir. Sırf Blue Lagoon’u düşündüğünüzde bile hava dışarıda -10 dereceyken, 38 derece bir jeotermal kaynağa girmenin, hava zaten sıcakken girmekten çok daha keyifli olduğunu hayal edebilirsiniz!
İzlanda’ya Ulaşım
İzlanda’ya Türkiye’den henüz aktarmasız uçuş yok. Avrupa’dan ise İzlanda’nın havayolları Icaland Air, Wow Air ve bir takım low cost havayolları çok sık uçuyor ve fiyatları oldukça makul. Biz biletimizi Münih’ten kişi başı gidiş dönüş 150 Euro’ya aldık ve paskalya tatiline denk gelmeseydi daha ucuza bile bulabilirdik.
İzlanda içinde ulaşım ve Araba Kiralamak(yaşasın “Road Trip”)
İzlanda’da demiryolu ulaşımı yok ve bir şehirden diğerine otobüsle gitmek de çok zor, çünkü olay zaten bir şehirden diğerine gitmek değil, yol üzerindeki doğa harikalarını görmek.
O yüzden İzlanda’yı gezmek isteyenlere iki seçenek kalıyor; Golden Circle ve diğer rotalar için düzenlenen turlara katılmak ya da araba kiralamak. Şunu gönül rahatlığıyla söyleyebiliriz ki, İzlanda’nın her şeyi gibi turistik tur fiyatları da pahalı ve araba kullanmayı biliyorsanız araba kiralamak çok daha ucuza geliyor!
En mantıklısı arabayı Reykjavik’e ulaştığınız gün havaalanından almak ve döneceğiniz gün havaalanına bırakmak. Biz ilk günü Reykjavik’te geçireceğimiz için ikinci gün kiralarız diye düşünmüştük ama çok hata etmişiz. Keflavik Havaalanı’ndan Reykjavik şehir merkezine inmek havaalanı servisi ile kişi başı tek yön 25 Euro’ya geliyor ve daha ucuzu yok! İki kişi 50 Euro’yu sırf şehir merkezine inmek için verdik ki, araba kiralasak da arabanın günlük kirası zaten 50 Euro’ydu…
Aynı mantıkla, katılacağınız günübirlik Golden Circle turu kişi başı en az 60-70 Euro olacak ve iki kişiyseniz sırf tur masrafınız 140 Euro civarı tutacak. Onun yerine günlük 50 Euro’ya rahatlıkla araba kiralayabilirsiniz.
Biz arabayı her zamanki gibi rentalscars‘dan kiraladık ve 6 günlük araba kirasına toplam 300 Euro ödedik. Artık kara kış olmadığı için 4 X 4 kiralamamıza gerek kalmadı ve Volkswagen Golf de bizi gayet güzel idare etti. 4 kişi olduğumuz için daha küçük bir araba kiralayamadık, siz iki kişiyseniz daha uyguna bile bulabilirsiniz.
Arabayı ‘Enterprise’ şirketinin internet sitesinden kiralamıştık. Oldukça güvenli olduğunu söyleyebiliriz fakat son dakikada uyanıklık yapıp bizi kum fırtınasına karşı 150 Euro’luk bir ‘kum sigortası’ yaptırmaya ikna ettiler ve hiç gerek yokmuş. 150 Euro’muz çöpe gitmiş oldu. Siz yaptırmasanız da olur.
İzlanda’da araç kiralama ve masrafları
Bütçeden, yazının devamında detaylı bir şekilde bahsedeceğiz ama lafı açılmışken yazalım, 7 günde toplamda yaklaşık 2300-2400 km yol yaptık ve benzine toplam 320 Euro ödedik. İzlanda’da ‘görece’ ucuz olan tek şey benzindi! 🙂
Benzin alırken sadece kredi kartı kabul ediliyor ve benzininizi kendiniz dolduruyorsunuz. Sizle ilgilenen kimse olmuyor hatta çoğu zaman bir benzin istasyonu bile olmuyor. Yol kenarında bir benzin pompası, kredi kartınızı sokacak bir alet ve siz! Konusu açılmışken söyleyelim İzlanda’da hiç para bozdurmadık ve harcadığımız parayı fiziksel olarak hiç görmedik. Varsa yoksa kredi kartı! Kulübesinde kalacağımız ev sahibi bile hiçliğin ortasında elinde pos cihazıyla belirdi! Gerisini siz düşünün…
Rotanızda Akureyri – Reykiyavik arası araba sürmek varsa, yol üzerinde her kilometrebaşı hız kontrol kameraları var ve özellikle şehir girişlerinde hız limitine dikkat etmeniz gerekiyor(muş). Biz bunu radara girip 150 Euro ceza ödeyerek tecrübe ettik, bizden söylemesi! Biz üzüldük; siz üzülmeyin 🙂
İzlanda Rotamız ve Alternatif Rotalar
İzlanda, bizim için ikiye ayrılıyor. Daha turistik, daha kalabalık ama yine de çok güzel olan Güneyi ve kuş uçmaz kervan geçmez efsane Kuzeyi!
Biz, İzlanda’yı 7 gece 8 gün olarak planladığımız için adayı baştan sonra gezebildik ve zamanımız ada çevresinde bir çember çizmeye tam yetti. Görmek istediğimiz her yeri gördük ve ‘keşke şurayı da görseydik’ dediğimiz bir yer kalmadı diyebiliriz. Fazladan 1 günümüz daha olsaydı en batısındaki ‘Iceland Westfjords’ olarak geçen bölgelere gidebilirdik belki..
Bir de gitmeden önce planladığımız ‘Hüsavik’te balinaları izleme’ ve ‘Buzullarda yürüyüş (glacier walk)’ turlarından İzlanda’ya geldikten sonra vazgeçtik. Çok kalabalık, çok turistik ve çok çiğnenmiş geldi…Çok istediğimiz buz mağarası ziyaretini ise buzullar erimeye başladığı ve artık güvenli olmadığı için yapamadık. Bu aktiviteleri planlıyorsanız planlarınıza +1 gün yazabilirsiniz.
Fikir vermesi açısından rotamızı yazarsak;
1. Gün: sabah Reykjavik‘e iniş ve tüm gün Reykjavik, akşam konaklama Reykjavik
2. Gün: Blue Lagoon ve kalan zamanda Reykjavik, akşam konaklama Reykjavik
3. Gün: arabayla Güney İzlanda’da Vik kasabasına kadar gezip, akşam konaklama için Eyjafjallajökull’ün eteklerinde bir kulübe 🙂
4. Gün Vik kasabasından başlayıp, Jökülsarlon buzullarını gezip akşam Egillstadir’de konaklama
5. Gün Kuzey’de Akureyri’ye kadar gezip akşam Akureyri’de konaklama
6. Gün Kuzey’de Hüsavik ve Akureyri’yi gezip, akşam Hvammstangi’de konaklama. Kaldığımız olağanüstü kulübenin linki şurada.
7. Gün Golden Circle rotasını tamamlayıp akşam Reykjavik’de konaklama
İzlanda’ya gitmeden önce baktığımız alternatif ‘7 gün İzlanda Road Trip’ rotalarında gezginlerin de buna benzer bir rota çizdiğini ya da bu rotayı tam tersten çizdiğini gördük. O yüzden biraz içimiz rahat önereceğimiz bir rota açıkçası.
Sadece, İzlanda’nın Kuzeyi bizi çok etkilediği için, son gün yaptığımız Golden Circle rotasından çok keyif alamadık ve Golden Circle’ı Kuzeye gitmeden önce yapsaydık bizim için daha hayırlı olabilirmiş diye düşündük. Bknz: Rotasından memnun bi’ blog 🙂
Alternatif İzlanda Rotaları
Tüm bunların dışında, İzlanda’da 3 gününüz varsa bir gününüzü Reykiyavik + Blue Lagoon, bir günü Golden Circle ve bir günü de İzlanda Güney Turuna ayırabilirsiniz. Bu durumda en mantıklısı konaklamayı 3 gece için de Reykiyavik’de ayarlamanız olacaktır. Fakat 4 gününüz varsa Güney’e iki gün ayırıp konaklamayı 3 gece Reykiyavik + 1 gece Vik olarak planlayabilirsiniz.
Golden Circle turu oldukça turistik ve durduğunuz noktalarda turist sayısı çok fazla oluyor. Yine de çok erken saatlerde yola çıkarsanız kalabalıktan belli bir miktarda kaçabilirsiniz. 🙂 Golden Circle rotasında bizi en çok etkileyen yer Gulfoss Şelalesi oldu.
Kuzeyin yeri ise bizim için bambaşka. Saatlerce bir hiçliğin ortasında araba kullanmak, gerçek olamayacağını düşündüğünüz şeyler görmek, bazen saatlerce insana ya da arabaya rastlamamak…Kuzey İzlanda, bambaşka bir deneyimdi bizim için. Kuzey İzlanda yazımızda her şeyden bahsedeceğiz.
Şimdi esas konuya geri dönersek;
Kuzey – Güney tüm rota boyunca biz sadece Google Maps’i kullandık ve hiç kaybolmadık. Kıyı şeridinde giderken yüzde 99 ‘Route 1’i takip ediyorsunuz ve yeterli oluyor. Bundan İzlanda Güney ve Kuzey rotası gezi yazılarında daha detaylı bahsedeceğiz.
Alternatif rotalarla ilgili galiba söyleyeceklerimiz bu kadar.
İzlanda’da Konaklama
7 gecelik İzlanda gezisinin 4 gecesini dağların eteklerinde kulubelerde geçirmiş bir blog’un konaklama tavsiyelerini ne kadar ciddiye alırsınız bilmiyoruz ama biz bu kulübelerde uyuma olayını çok sevdik! O yüzden İzlanda’da konaklama kalp biz… Otel tavsiyesi için doğru adres değiliz bu seferlik.
Şimdi bir itirafta bulunalım. İzlanda, şu ana kadar gördüğümüz en pahalı ülke ve şu ana kadar bütçemizi en zor ayarladığımız gezimiz bu oldu. O yüzden de daha gitmeden, otel yerine ev kiralayıp, akşam yemeklerimizi evde yapmaya karar vermiştik.
İzlanda’da Cottage Deneyimi
Reykjavik’te önceden internetten ayarladığımız bir evde, diğer tüm duraklarımızda ise ‘cottage’ denen kulübelerde kaldık ve her akşam yemeğimizi ve sabahları kahvaltılarımızı evde yaptık. Otel, ev seçeneğine göre ilk bakışta gözünüze daha ucuz gözükse bile İzlanda’da iki kişi dışarıda tek bir öğünde 30 Euro’dan ucuza yemek yemenin mümkün olmadığını düşünürseniz, ev kiralamak çok daha uyguna geliyor.
İzlanda’da Reykjavik dışında çoğu kasabada otel yerine 2-3 odalık tesisler, daha kırsal yerlerinde ise ‘cottage’ denen kulübeler var. Bu cottage’larda kendi yemeğinizi yapıp, sabah kahvaltınızı hazırlayabiliyorsunuz. Hatta şanslıysanız 5 – 10 cottage’ın bir arada bulunduğu tesislerde bir de ortak ‘hot tub’ yani jakuzi olabiliyor dışarıda! Düşünün bir hiçliğin ortasında, dağların eteklerindesiniz. Hava eksi 10 derece ve siz sıcacık bir jakuzinin içindesiniz. Bizim de Akureyri’de kaldığımız cottage tesisinde şansımıza fotoğraftaki gibi bir jakuzi vardı! Böyle anlarda insan otel motel istemiyor zaten..
Akureyri hariç 4 gece daha cottage’larda kaldık ve kalacağımız yerleri hep aynı günün öğleden sonrasında ayarladık. İnternetten adreslerini bulup, telefon edip yer ayırttık. Siz planlarınızı önceden yapmak isterseniz, booking.com üzerinden bu cottage’lara iptal edilebilen rezervasyon yaptırabilirsiniz.
Biz 4 kişilik cottage’lara gecelik ortalama 150 Euro ödedik. Çift başı 75 Euro’ya geldi. İzlanda için bu oldukça uygun bir rakam çünkü dışarıda bir pizza + iki biraya da bu fiyatı ödüyorsunuz. İzlanda çok pahalı demiş miydik! Dediysek de tekrar diyelim! Çok Pahalı!
İzlanda’da ne yenir?
İzlanda Yeme – İçme Rehberi
Hmm…esasen bu konuyu hiç açmasak, sizi İzlanda’dan soğutmasak mı dedik ama neyse yazalım da inceldiği yerden kopsun. afedersiniz…! İzlanda’da yeme – içme çok çok pahalı bir şey. Buna hazırlıklı olmalısınız.
Almanya’nın en pahalı şehri Münih’te yaşayan, daha önce Singapur’da ve Avrupa’nın bilimum şehirlerinde bile bir şekilde ucuza gezmeyi başarmış bir çift olarak söylüyoruz; dışarıda yeme – içme konusunda İzlanda kadar pahalısını hiçbir yerde bir yerde görmedik. Hatta İzlanda’da aynı anda bizimle sıradan bir pizzacıya giren Norveçli bir adam bile ‘burası çok pahalı’ dedi! Gerisini siz düşünün.
Reykjavik’e gitmeden önce İzlanda’nın pahalılığına dürüst olursak çok takılmamıştık. Çünkü aklımızda hep ‘buluruz bir dönerci’ fikri vardı. Dürüm döner bile 15-20 Euro’ymuş dostlar, döner işi de olmadı yani…
Buraya kadar her şey oldukça mutsuz duruyor, fakat çözümü tabii ki var. Peynir, ekmek ve makarna üçlüsü…:)
İzlanda’da ucuza alışveriş için marketler 🙂
İzlanda’nın iki büyük market zinciri Bonus Market ve Netto. Bu iki markette ucuza olmasa da normal fiyata sandviç malzemeleri, kuruyemiş ve bilimum atıştırmalık bulabiliyorsunuz. Bu marketler sabah 11:00 gibi açılıp akşam 18:00 – 20:00 arası kapanıyor, o yüzden günlük alışverişinizi bir gün önceden yapmanızda fayda var.
Biz, ilk gün Reykiyavik’in pahalılığını gördükten sonra her gün bu marketlerden birisine giderek günlük alışverişimizi yaptık ve İzlanda’da 7 gün boyunca bu şekilde güzelce idare ettik. Akşamları da hep makarna yedik. İzlanda böylece bize Kadikoy’deki öğrenci evimizi aratmamış oldu. Alın size nostalji! 🙂
Bu şekilde 4 kişi günlük market harcamamız toplam 50 Euro civarı tuttu. Eğer çok acıkırsanız, bir de benzincilerdeki hot-dog’ları öneriyorlar. Biz denemedik ama siz deneyebilirsiniz.
Nedir bu ‘pahalı da pahalı’ dediğiniz fiyatlar derseniz, şöyle ki;
Ortalama bir pub’da bira 10 Euro, kadeh şarap 12 Euro civarı. Happy hour’lara denk gelirseniz yüzde 20 daha ucuz oluyor.
Subway var ama sandviçleri 11 – 13 Euro arası değişiyor. Onun dışında sıradan bir pizzacıda büyük boy pizza + 1 bira 40 Euro civarı…
İzlanda’da gelmişken özel bir şey denemek isterseniz, en özel şeyleri kendi spesyalleri olan ‘çürümüş balina eti’! Vallahi bunun dışında da özel bir mutfakları yok. Biraz Amerikan özentiliği olduğu için her yer Amerikan restoranı ve pizzacı dolu. Zaten kimse İzlanda’ya ‘gurme ülke’ beklentisiyle gelmediği için, kendilerini geliştirmek zorunda da hissetmemişler. Anlayacağınız ‘çürümüş balina eti’ var yerseniz, başka da özel bir şey yok.
Su konusuna gelirsek, Reykiyavik dahil İzlanda’nın tüm bölgelerinde su musluktan içiliyor. Yalnız sıcak su tarafını açarsanız çok çirkin bir sulfur kokusuyla birlikte! Tüm İzlanda boyunca bizi en çok zorlayan bu sulfur kokusu oldu…Anlatılmaz yaşanır bir koku olduğu için daha fazla detaya girmeyeceğiz..! Nitekim musluktan su içecekseniz soğuk kısmını iyice akıtıp sonra içmenizde fayda var.
Blue Lagoon
İşte burası çok acayip bir yer. Gerçekten çok acayip. Düşünün ki, dışarıda lapa lapa kar yağıyor, yahut hava eksi 10 derece ve siz 38 derece bir suyun içerisinde biranızı içiyorsunuz. Sağınıza bakıyorsunuz masmavi, solunuza bakıyorsunuz masmavi!
Blue Lagoon esasen enerji üretimi olarak kullanılan bir jeotermal kaynak iken, bu termal kaynak suyunun yüze, vücuda ve bilimum yerlere iyi geldiği anlaşıldıktan sonra şu anki haline yani bir termal kaplıcaya çevriliyor.
Suyu tamamen doğal kaynağından geliyor, havuz kısmı ise sonradan yapılma. Hava dışarıda ne kadar soğuk olursa olsun suya girince asla üşümüyorsunuz, buraya sabah 7’de gelip gece 11’de kapanana kadar kalan insanlar var, o derece!
Blue Lagoon’la ilgili diyecek fazla bir şeyimiz yok, gerçekten fotoğraflardaki gibi, gerçekten çok güzel. En iyisi İzlanda planı yapıyorsanız biletlerinizi internet üzerinden önceden sabah erken saatler için alıp, çok kalabalıklaşmadan sabah erkenden gelmeniz. Bir kez içeriye girdikten sonra istediğiniz kadar kalabiliyorsunuz fakat istediğiniz saatte giremiyorsunuz, biletinizdeki saate göre girmeniz gerekiyor.
Blue Lagoon rezervasyon şart mı?
Blue Lagoon biletlerinizi seyahatınızdan 1 ay önce almanızı “Yolda bi’ Blog” tavsiye eder. 🙂 Bilet fiyatlarına Blue Lagoon’un resmi sitesinden bakabilir, aynı siteden satın alabilirsiniz. Ucuzdan pahalıya 3 bilet seçeneği var. Biz havlu ve 1 içeceğin de dahil olduğu ‘comfort’ biletini aldık. Kişi başı yaklaşık 80 Euro ödedik. Evet pahalı, gerçekten pahalı ama bir kez yaşayabileceğiniz bir tecrübe gibi düşünürseniz değiyor.
Bir de ekleyelim, Blue Lagoon’da 3 taneden fazla alkollü içecek içmenize izin verilmiyor. İçecek alırken bilekliğinizi okutuyorsunuz ve 3 biradan fazlaya kesinlikle izin yok! Sebebi o kadar sıcak bir suda alkolün sizi normalin kat kat fazlası etkilemesiymiş. Adamlar galiba haklı çünkü biz sadece birer bira içtik ve vücudumuzun buna verdiği tepkiye inanamadık. İnsan ‘olmaz böyle şey’ diyor ama sıcak suda oluyormuş…!
Blue Lagoon’u planlarken Reykjavik’e varış ya da dönüş gününüze denk getirirseniz iyi olur çünkü Blue Lagoon Keflavik Havaalanına, şehir merkezinden çok daha yakın.
Blue Lagoon Alternatifleri
İzlanda yeraltı sularının diyarı…Böyle olunca buz gibi havada kendinizi sımsıcak sulara atmanın tek yeri Blue Lagoon değil tabiiki. Blue Lagoon’un ikiz kardeşi Kuzeydeki Myvatin Nature Baths. İnternet sitesi burada, giriş fiyatı ise kişi başı 40 Euro civarı, yani Blue Lagoon’un yarı fiyatı. Eğer biz Blue Lagoon’a gitmemiş olsaydık mutlaka Myvatin’e gidecektik. Ayrıca daha az turistik, daha sizin ve en az Blue Lagoon kadar güzel!
Bir diğer alternatifiniz ise Golden Circle rotasındaki Secret Lagoon. Burası da ‘hot springs’ olarak geçiyor ve Blue Lagoon’un miminal bir versiyonu olarak düşünebilirsiniz. Girişi kişi başı 25 Euro civarı. Biz kapısından baktık ve niyeyse çok etkilenmedik, o yüzden de girmedik. Şuradan internet sitesine bakabilirsiniz.
Faydalı Telefon Uygulamaları
Biraz dürüst olalım, İzlanda’ya gitmeden önce bir sürü uygulama indirdik ama kullandık mı? Hayır. Tek kullandığımız uygulama Google Maps(Eğer internetiniz olmayacaksa kesinlikle Maps.me) ve Kuzey Işıklarını takip etmek için indirdiğimiz ‘Aurora’ ve ‘Aurora Now’ uygulamaları oldu. Çok kış zamanı gidiyorsanız ‘Vedur.is’ uygulamasını indirip hava durumunu ve yolların güvenilirliğini de kontrol edebiliyorsunuz. Daha fazla uygulama indirmeye bizce hiç gerek yok, zaten kullanmadan geri dönüyorsunuz.
Kuzey Işıkları nedir? Nasıl yakalanır?
Gitmeden önce bizi kalbimizden vuran Kuzey Işıkları, İzlanda gezimiz boyunca hiç çıkmadı. Elimizden geleni yapsak da, son gece çıkan silik bir yeşillik harici pek bir şey göremedik. 🙁
Kuzey Işıklarını yakalamak için en iyi hava durumu ve yer neresidir diye o kadar araştırdık ki, tüm bildiklerimizi aktaracağız yine ne. Belki size denk gelir. 🙂
Öncelikle Kuzey Işıklarının fotoğraflarda gördüğünüz gibi yemyeşil bir şekilde belirmesi için havanın karanlık, açık, bulutsuz, sissiz ve yağışsız olması gerekiyor. Bizim İzlanda’daki yaklaşık 5 gecemizde hava söylenenlere uygundu ama ışıklar yine de çıkmadı. Demek ki, hava açıksa ışık gelecek diye bir durum yok. Bir de bu ışıklar çoğunlukla Eylül – Mart ayları arasında beliriyor. Diğer aylarda gidiyorsanız ışıkları yakalama şansınız çok daha az, üzgünüz!
Işıkları iyice gözlemek için şehir merkezlerinden uzak ve karanlık bölgeler tercih ediliyor. Örneğin, Reykjavik’teki en iyi “Kuzey Işığı” gözlem noktaları için şu linke bakabilirsiniz.
İzlanda’da Kuzeye gittikçe, Kuzey Işığı görme şansınız artacak diye bir durum yok, çünkü İzlanda enlem olarak oldukça Kuzeyde bir ülke ve kuzeyi ile güneyi arasında ışıkların oluşumu açısından bir fark yok. Bunu İzlanda’da tanıştığımız lokal insanlar da doğruladı.
Kuzey Işıkları Günün Hangi Saatleri Görülür?
Işıklar daha çok geceyarısı 12.00 ile 03:00 arası gözüküyormuş ama hava yeterince karanlıksa akşam 09:00’da da çıkabiliyormuş. Hava karardıktan sonra gözetlemeye başlamakta fayda var. Biz genellikle kulubelerimizde gece 1 -2’ye kadar batak oynayarak ışık bekledik örneğin! 🙂
Fotoğrafların güzel çıkması için tripod şart, öteki türlü ışıklar titrek çıkıyor.
Işıkların ne zaman ve nerede belireceği hiç belli olmuyor. Bazen saatlerce gökyüzündeler, bazen 5 dakika. O yüzden en ideal zamanda gitseniz bile karşınıza çıkmayabilirler ya da hiç beklemediğiniz bir anda belirebilirler. Biz bu sefer biraz şanssızdık!
Eğer arabanız yoksa, Kuzey Işığı turlarına katılabiliyorsunuz. Bu turların iyi yanı, eğer ışıklar çıkmazsa sizi ertesi günkü turlara ücretsiz bir şekilde dahil etmeleri. Yani parayı bir kere verdiğiniz zaman ışıklar çıkana kadar yola devam! Bu siteden Kuzey Işığı turlarına bakabilirsiniz.
Herkese şimdiden ışık konusunda bol şans!
İzlanda’da Yapılacak Sıradışı Aktiviteler
İzlanda, bu anlattığımız kadarıyla bitmiyor! Maceraseverler için İzlanda’da dünyanın en berrak suyuna dalabileceğiniz volkanik Silfra yarığı dalışı gibi seçenekler ve 4 x 4 ile hiçliğin ortasında kamp seçenekleri mevcut. Örneğin biz İzlanda’ya bir daha gidersek mutlaka Silfra yarığına dalışı denemek istiyoruz.
Tehlike benim göbek adım diyenler, bu internet sitesinden kendisine aktivite beğenebilir!
İzlanda Bütçemiz – İzlanda’nin bize maliyeti ne oldu?
Önce hemen konuya girelim; 7 gecelik İzlanda gezisinin bize iki kişilik toplam maliyeti her şey dahil 2115 Euro + son dakika yediğimiz radar cezası ile toplam 2265 Euro oldu.
İzlanda Gezi Rehberi: Bu 2115 Euro’nun içinde masraflar kalem kalem;
Münih – Reykjavik iki kişi gidiş dönüş bileti: 300 Euro (Iceland Air)
Havaalanı shuttle iki kişi: 75 Euro (siz arabayı direkt indiğiniz gibi kiralarsanız bu masraftan kurtulursunuz)
5 Günlük araba kirası: 290 Euro, benzin ücreti toplam: 320 Euro (biz 4 kişi olduğumuz için bu masraf ikiye bölündü fakat 2 kişi gidecekler arabayı çok daha uyguna kiralayabilir)
Kum fırtınalarına karşı araba sigortası: 150 Euro (bu yaptığımız en gereksiz masraftı, siz bunu masraflarınıza katmayın)
Konaklama 7 gece toplam: 420 Euro (4 kişi olduğumuz için bu iyi bir rakam)
Market alışverişi toplam: 175 Euro (her gün kahvaltılık, sandviç malzemesi ve akşam için makarna aldık)
Yeme – içme: 250 Euro (öğlen yemeklerini 3 kez dışarıda yedik, gün içinde içtiğimiz kahveler ve 2 gece dışarıda bira içtik)
Aktiviteler iki kişi (Blue Lagoon + Spa & Beer): 210 Euro (Blue Lagoon giriş 80 Euro kişi başı, Spa & Beer 20 Euro)
İzlanda bu haliyle şu ana kadar en çok bütçe ayırdığımız gezimiz oldu. Daha önce gittiğimiz uzak rotalarla karşılaştırınca oldukça pahalı bir rota olduğunu söyleyebiliriz.
Yalnız gözlerimiz o kadar güzel şeyler gördü ve İzlanda o kadar uzun zamandır aklımızda bir rotaydı ki, bu gezinin bütçesini dengelemek için önümüzdeki aylarda yapacağımız fedakarlıklar şu an gözümüze hiç gözükmüyor.
Sonuçta bir başka gezegen, bir başka Dünya ve bir paralel evren gördük. Bizim için unutulmayacak bir deneyim oldu.
Artık bir sonraki seyahatlerimizi iple çekebiliriz.
İzlanda Gezi Rehberi yazılarımız daha bitmedi 🙂 okumak isterseniz:
Güney İzlanda Gezi Rehberi ve Güney İzlanda’da Gezilecek Yerler için buradan buyrun
Kuzey İzlanda Gezi Rehberi ve Kuzey İzlanda’da Gezilecek Yerler için buradan buyrun.
Herkese sevgiler!
Instagram’da varız ve bekleriz.
Çok güzel bir deneyim. Çok güzel bir paylaşım. Fotoğraflarınız müthiş. Kıskanmak serbest ise biraz almak istiyoruz.
Elinize sağlık.
Cok tesekkur ederiz 🙂
Yillar once gitmistim Izlandaya. Aralik ayinda elimde dijotal kamerda yoktu butun resimler karanlik cikmistim. sizin fotograflarnizi gorunce Izlandanin ne kadar guzel oldgunu hatirladim.
Bilgiler inanılmaz faydalı oldu, emeğinize sağlık. Eylül sonu rotada İzlanda var 🙂
Beğendiğinize çok sevindik. İzlanda’ya bizden selam olsun! 🙂
Merhaba!
Üzerinden biraz zaman geçmiş ama fiyatlarla beraber herşeyi paylaşmışsınız. Ben de mart ayında ziyaret edeceğim İzlanda’yı şöyle bir araştırma yapayım derken denk geldim ve teşekkür etmek istedim, sevgiler 🙂
Merhabalar,
Çok güzel bir yazı olmuş, ellerinize sağlık. 🙂
Kuzey ülkeleri, dünyanın en mutlu ülkeleri listelerinde hep üst sıralarda yer almaktadır. Soğuk iklim şartları ve kapalı havaya rağmen İskandinav ülkelerindeki insanlar hayattan zevk almayı ve mutlu olmayı öğrenmişlerdir. Burada, mutlu olmak ve yaşamdan keyif almak için benimsedikleri yaşam felsefelerinin etkisi oldukça fazla. HYGGE, LYKKE, Lagom gibi yaşam konseptlerinin yanı sıra İzlandaca bir kelime olan Gluggaveður da ilham verici anlardan oluşan bir zaman dilimine işaret ediyor. Gluggaveður; dışarıda nasıl bir hava olursa olsun, evde bir bardak çayınızla ya da kahvenizle odanızda camın önünde otururken dışarıdaki havanın tadını çıkarmak manasına geliyor. Gluggaveður hakkında detaylı bilgi edinmek isterseniz yeni yazdığım yazımı sizinle de paylaşmak isterim: https://www.tarz2.com/Izlanda-usulu-mutlu-olma-sanati-gluggavedur
Keyifli okumalar diliyorum,
sadelikle ve mutlulukla kalın.
http://www.ebrubektasoglu.com