Göcek Yelkenli Tekne Turu
Mavilikleri bizim kadar seven, denizde olmaktan gerçekten çok büyük keyif alan bir çift olarak teknede yaşamak nasıl olur hep merak ediyorduk. Eylül ayında listemizden bir maddeyi daha silmiş olduk, tahmin edeceğimiz üzere yelkenli tekne turu yaptık ve üç mükemmel gün geçirdik! Yazıda göcek yelkenli tekne turu deneyimi, Göcek marinaları ve Göcek koylarını anlattık. Hazırsanız başlayalım!
Öncelikle bize bu deneyimi yaşatan Lycian Sail‘e tekrar teşekkür ediyoruz, en kısa zamanda tekrar kavuşmak umuduyla.
Göcek Yelkenli tekne turu hakkında hap hap bilgiler;
- Göcek yelkenli tekne turu demek, sizi lüks şaşalı bir tur yerine daha salaş ve daha samimi bir tecrübe bekliyor demek. Zaten yelkenlinin keyfi de bu şekilde çıkıyor. Hayatımız boyunca ütü şeklindeki guletler bizi hiç çekmedi. Yelkenliyi tecrübe ettikten sonra bize çok daha uygun olduğuna emin olduk.
- Rüzgar uygun olduğunda yelkenli tekne sadece rüzgarla gidebiliyor. Yelkenleri açıyorsunuz ve rüzgardan faydalanarak gidiyorsunuz. O yelkenin açılma anı, rüzgarın sizi götürmesi gerçekten çok keyifli.
- Yelkenlide kişi sayısı limitli oluyor. Bu da demektir ki yemek, bulaşık, yelkenlinin yanaşması, bağlanması gibi şeyleri yapmak için ayrı bir yardımcı yok, herkesle birlikte işlerin bir yerinden tutacaksınız. Hazır olun. 🙂
- Yelkenlinin kıyıya yanaşamadığı yerlerde kıyıya gidip gelmek için yelkenlilerde bir adet bot oluyor. Biz bu botu en az 3-4 kez kullandık, oldukça pratik olduğunu söylemeliyiz.
Yelkenli tekne turuna çıkmadan yanınıza almanız gerekenler;
Öncelikle şunu söyleyelim, yelkenli demek minimalizm demek. O yüzden yanınıza alabileceğiniz kadar az eşya almak çok önemli! Alacağınız her fazla eşya hem yelkenlide gereksiz yer kaplayacak, hem de zaten çoğunu kullanmayacaksınız bile. Hatta tekne sahiplerimizden Esra’yla konuştuğumuzda bize ilk söylediği bu olmuştu. Gerçekten de yanımızda götürdüğümüz minicik çanta bize yetti de arttı bile.
Bir liste yaparsak;
2-3 adet bikini veya mayo, terlik ve havlu
Günlük kıyafetleriniz, yani şort ve t-shirt, elbise, pijama, iç çamaşırı
Şapka, güneş gözlüğü, deniz gözlüğü (bizim gibi denizde gözünü açamayanlar için) güneş kremi ve bir adet spor ayakkabı (teknenin ara duraklarında karaya çıkıp yürüyüş yapacağınız yerler olacaktır)
Bir adet yağmurluk (akşam esebilir, hiç belli olmaz)
Ne olur ne olmaz bir de mide bulantısı için ilaç. Onun dışında ağrı kesici, böcek ısırıklarına karşı krem, ateş düşürücü gibi yanınızda olsa iyi olur ufak tefek ilaçlar
Islanmasını istemediğiniz eşyalarınız için (örneğin kamera ekipmanı vs.) su geçirmez torba
Listeyi kendinize göre güncellemeyi ve tura gittiğiniz dönemin ayrı ihtiyaçları olabileceğini unutmayın. Örneğin soğuk zamanda giderseniz daha kalın kıyafetler almak, ya da şnorkel yapmak istiyorsanız yanınıza şnorkel almak gibi.
Teknede yemek
Yelkenlide kendi yemeğinizi kendiniz yapacaksınız demiştik, o yüzden aslında teknede ne isterseniz onu yiyeceksiniz! 🙂
Bir kere tura çıkmadan önce gidip marketten keyfinize göre 3 günlük bir market alışverişi yapıyorsunuz. Biz 3 gün için kendimize marketten kahvaltılık, öğle yemeği için makarna, biraz et, abur cubur, salata malzemesi, içki ve akşam için de aynı şekilde yemeklik şeyler almıştık. Zaten eğer bir şeyleri unutursanız sorun değil çünkü tüm Göcek çevresinde Migros gibi marketlerin deniz-tekneleri dolaşıyor. Kendi teknenizden botla deniz tekneye geçip ihtiyacınızı alabiliyorsunuz. Yalnız içki ve sigara bu teknelerde çoğu satılmıyor. O yüzden içki-sigara stoğunu tekneye çıkmadan yapmak çok önemli.
Onun dışında bir ara yanımıza bir koko bot bile yaklaştı. Ben kokonatlı bir şeyler satıyor zannetmiştim ki meğer kokoreç botuymuş. Gördüğünüz üzere denizde hizmet sınırsız.
Biz ilk gün öğle yemeğinde makarna yaptık, aynı akşam birazdan anlatacağımız ıssız koyda kendi götürdüğümüz köfteleri pişirttik, ikinci gece ise Bedri Rahmi Koyu’ndaki restoranda yedik. Hatta bir kahvaltımızı da Göbün Koyu’ndan aldığımız taze ekmeklerle yaptık. Hepsi ama hepsi mükemmeldi. Hem teknede kendimiz yapmayı tecrübe etmek, hem ıssız bir koyda yemek hem de Bedri Rahmi gibi ultra lüks bir limanı denemek. Eğer ayarlayabilirseniz bu şekilde ayarlamanızı tavsiye ederiz.
Teknede Asya yemek yapmaktan hoşlanmıştır 🙂 Hamam Koyu
Göcek Yelkenli Tekne Turu – Teknede Konaklama
Göcek yelkenli tekne turu hap hap bilgilere devam. Bizim yelkenlide toplamda 3 adet kamara vardı. Kamaralardaki yataklar oldukça rahat, akşamları da çok rahat uyuduk. Anladığımız kadarıyla çoğu yelkenlide bir adet master kamara (daha büyük ve özel tuvaleti olan), iki adet de daha ufak kamara oluyor. Bu şekilde biz 3 aile oldukça rahat bir şekilde sığabildik.
Teknede tuvalet ve banyo
Yelkenlideki tuvaletler denize atılmyor, ha atan yok mu derseniz var ve maalesef bazen gözünüzle bile şahit olmak zorunda kalıyorsunuz, ama bizim tekne sahiplerimiz gerçekten doğaya çok saygılı insanlar ve o yüzden olması gerekeni yapıp atıkları depoda tutuyor ve marinalardaki atık tesislerine boşaltıyorlar. Zaten önerilen de bu.
Depo doğal olarak bir yerden sonra doluyor o yüzden olabildiğince durakladığınız yerdeki tesislerin tuvaletlerini kullanmak gerekiyor.
Duş konusu ise aslında basit, yelkenlinin arka bölümünde denizden çıktıktan sonra tuzlu suyu üzerinizden atmak için duş alabileceğiniz bir yer oluyor. Buradaki su teknenin temiz su haznesinden geliyor, o yüzden kullanırken yine dikkatli olmakta fayda var. Bir de tabii ki şampuan vs. yerine organik ve deniz suyuna zarar vermeyecek şeyler kullanmanız gerekiyor.
Göcek’te yat kiralamak
Göcek Yelkenli Tekne Turu Rotası
Öncelikle şunu söyleyelim Göcek gerçekten de size mükemmel koylar ve limanlar sunan bir bölge. Ve yapabileceklerinizin resmen sınırı yok. O yüzden tekne turunu istediğiniz gibi belirleyebilir, popüler yerleri gezebilir ya da tam tersine adı hiç duyulmamış ıssız koylara demirleyebilirsiniz. Tamamı size kalmış. Biz hem turumuzu pandemi döneminde yaptığımız için hem de zaten kalabalıkları sevmediğimiz için daha sessiz koyları tercih ettik.
İlk gün yola çıktığımızda Göcek’in en çok bilinen ama aynı zamanda en güzel yerlerinden birisi olan Hamam Koyu‘nda durduk. Cleopatra döneminde burada bir şehir varmış ve hamam da bu nedenle yapılmış, bugün hala kalıntılarını bulabiliyorsunuz.
Batık Hamam durağımız gerçekten çok güzeldi ama tabii ki biraz da kalabalıktı. O yüzden burada 1-2 saatlik bir mola verdikten sonra rotamızı akşamı geçireceğimiz Martı Koyu’na çevirdik. Martı’ya vardığımız an anladık ki bizim aradığımız zaten buymuş!
Martı koyu, karadan ulaşımı olmayan bir ıssız koy. Etrafınızda sadece birkaç tane tekne, karadan ulaşımı olmayan kıyıda da birkaç minik tahtadan oluşan bir işletme var. İşletme sahibi zaten gelip giden tekne sahiplerini tanıyor ve aşırı hoş sohbet birisi. Martı Koyu’nda geçirdiğimiz gece çok ama çok güzeldi. Önce buradaki minik işletmede köfteleri kızarttık, sonra akşam masada uzun uzun sohbet ettik ve yelkenliye dönüp ıssız koyda uyuduk. Hatta ben uyurken Umut’lar denize bile girmiş, maalesef kaçırdım!
Sabah da uyanıp yüzümüzü denizde yıkadık, biraz yüzdük ve yaklaşık 2km ilerideki Göbün Koyu‘na doğru yürüyüşe çıktık. Göbük Koyu‘nda minik bir işletme var, isterseniz burada kahvaltı yapabiliyorsunuz. Aynı zamanda köylüler meşhur Göbün ekmeğinden satıyor. Kahvaltımız Göbün ekmeği ve çay oldu. Daha sonra burada denize girdik ve birkaç saat zaman geçirdikten sonra tekrar yürüyüşle yelkenliye döndük. Bizim rotamızın tam tersini yapanlar da oluyor, yani akşam Göbün Koyu‘nda demirleyip gündüz Martı koyuna yürüyenler. Hangisini isterseniz, rota sizin!
Bedri Rahmi Koyu
Göbün Koyu’ndan sonra yelkenliye döndük demiştik, biraz keyif yaptıktan sonra Bedri Rahmi Koyu’na doğru yola çıktık. Behri Rahmi Koyu i-na-nıl-maz güzel! Bedri Rahmi’nin gerçek adı Taşkaya’ymış. Zamanında Bedri Rahmi Eyüboğlu buraya geldiğinde taş üzerine bir balık resmi yapmış ve koyun adı sonradan Bedri Rahmi koyu olarak değişmiş.
Bedri Rahmi’nin havası diğer gittiğimiz koylardan biraz farklı çünkü hem gelen tekneler biraz daha lüks, hem de koyun restorantı biraz daha lüks ve pahalı. Hatta Martı Koyu’ndaki salaşlık yerini burada teknesinden topluklularıyla inen şıkır şıkırlıklara bırakıyor. Yine de yanlış anlaşılmasın, koy çook güzel ve ortam da öyle.
Bedri Rahmi’de akşam yemeğini koyun restorantında yedik ve çok güzeldi. Kesinlikle değiyor diyebiliriz. Eğer isterseniz Bedri Rahmi’den gidebileceğiniz yürüyüş rotaları var. Biz açıkçası hem hava çok sıcak olduğu için hem de teknede keyif yapmak o an çok cazip geldiği için es geçtik, ama eminiz keşfetmeye değer.
İşte bizim tekne rotamız genel olarak böyleydi. Siz daha fazla koy gezebilir, daha çok yürüyüş rotası koyabilir ya da tamamen keyif odaklı bir tur yapıp demirlediğiniz yerde 2-3 gün geçirebilirsiniz tamamı size kalmış!
Lycian Sail
Bize bu deneyimi yaşayan Lycian Sail’e çok teşekkür ederiz, zaten artık arkadaşız, eminiz tekrar görüşeceğiz! Bir yelkenli turu seçerken yelkenlide aile gibi olacağınızı, iş paylaşımının önemli olduğunu, yelkenlide tecrübeli bir kaptanla gitmenin önemli olduğunu göz önünde bulundurmak gerek.
Lycian Sail’in kurucuları Esra ve Varol işlerini çok severek yapan, kurumsal hayatı bırakıp en büyük tutkuları yelkenin peşinden giden dünyalar tatlısı bir çift. Instagram hesapları Lycian Sail üzerinden ya da internet siteleri üzerinden iletişime geçebilirsiniz.
Herkese güzel tatiller!
Kaş gezi rehberimize de göz atabilirsiniz.
Teknede yaşamak videomuzu izlemeyi unutmayın! 🙂