Dubrovnik Gezi Rehberi ve Dubrovnik’te Gezilecek Yerleri
Dubrovnik’in fotoğraflarına geçtiğimiz kış boyunca uzun uzun baktık ve karar verdik; bu blog’un en yakın zamanda bir Adriyatik gezisi yapması şart.
Mayıs ayı için rotamızı seçtik ve araba kiralayarak bir Dubrovnik-Kotor-Budva-Perast gezisi yaptık. Egeli insan olarak Adriyatik’te kendimizi evimizde gibi hissettik ve bu coğrafyaya bayıldık! Bu arada bu geziyi ailemizin bloggerları Neşem ve Okan’la yaptık. İyi ki beraber gitmişiz, çok eğlendik!
Bu yazının konusu ise toplamda 3 günümüzü ayırdığımız Dubrovnik. Bağımsız gezmenin en güzel yanı her zaman bağımsız yazmak. Güzele güzel, çirkine çirkin demek. O yüzden bu yazı bir ‘iyisiyle kötüsüyle Dubrovnik’ yazısı olacak.
Dubrovnik güzel mi? Çok güzel. Pahalı mı? Çok pahalı!
Eğer daha önce Adriyatik’te herhangi bir şehir görmediyseniz, surlarla kaplı şehirleri seviyorsanız ve pahalılığı sizin için sorun değilse Dubrovnik çok güzel bir şehir. Şöyle de diyebiliriz, Dubrovnik bundan 3 sene önceye kadar vizesizken ve Game of Thrones yüzünden her gün “1 milyon” turist gelmeden önce daha güzelmiş, şimdiyse daha az güzel, kalabalık ve çok pahalı.
Şöyle düşünün; şehrin en gezilmesi gereken yerlerinden birisi olan surları ezilme tehlikesi geçirmeden gezmek istiyorsanız, sabah 8’de gezmeniz gerekiyor, aksi takdirde Çin’den taze gelmiş, 1 milyon kişiyle birlikte geziyorsunuz. Ya da oturup bir yerde kahve içmek istiyorsunuz ve iki kahve 15 Euro tutuyor. Biz her şeyin bu kadar ederinden pahalı olduğu ve turistlerin tamamen ‘keklik’ gibi görüldüğü şehirlerde kendimizi özgür hissedemiyoruz. Yine de Dubrovnik’i şehir dokusu ve tarihi sebebiyle kendimizce yüksek puan verdik.
Cüzdanları boşaltıp, böbreğin bir tanesi bırakıp, mükemmel anılar ve fotoğraflarla eve dönmek istiyorsanız mükemmel bir şehire gidiyorsunuz! Dönünce bizim gibi çalışır ödersiniz… ☺ Ne diyelim, detaylara gelelim…
Ek not: Dubrovnik’te Hırvatistan’ın yerel parası olan Kuna kullanılıyor ve 1 Euro yaklaşık 7 Kuna. Biz fiyatlardan bahsederken hesaplaması daha kolay olduğu için Euro kullanacağız.
Dubrovnik’e ne zaman ve nasıl gidilir?
Dubrovnik’e ne zaman gidilir derseniz, bizce her zaman gidilir. Fakat Dubrovnik gezisinin teması ‘eski şehir sokaklarında kaybolmak’, ‘şehir surlarını gezmek’ ya da sahilleri gezmek ve yüzmek olduğu için havalar sıcakken gitmek çok daha avantajlı olacaktır.
Biz Mayıs sonu gittik ve hava tam istediğimiz gibiydi. Denize girilecek kadar sıcaktı, ama kafamıza güneş geçecek kadar sıcak değildi. Ayrıca bir kez bile yağmura denk gelmedik. Temmuz – Ağustos aylarında gidecekseniz hem sıcakları hem de kalabalığı bir kez daha düşünmenizde fayda var. Kış zamanı ise yağış olursa Dubrovnik’in meşhur teleferiği ve Lokrum Adası tekne seferleri iptal oluyor. Bunlar sizin için sorun değilse kış zamanı gitmeyi de düşünebilirsiniz.
Hırvatistan 2013 yılından beri AB üyesi ve doğal olarak artık Schengen vizesi istiyor. Vizesiz döneminde Türkiye’den akın akın turlar düzenlenirdi, artık Türk turist oranı biraz azalmış…Yine de esnaf mutlaka 3-5 kelime Türkçe biliyor. ☺
Dubrovnik Havaalanından Şehre Ulaşım
Dubrovnik’ten eski şehir merkezine ulaşmanın en kolay yolu havaalanı servisi. Tek yön kişi başı yaklaşık 6 Euro tutuyor ve 20 dakikada sizi eski şehir merkezinin önünde indiriyor. Eski şehir merkezinden havaalanına gidiş için servisler Dubrovnik teleferiğinin dibinden kalkıyor. Yine 20 dakikada merkezdesiniz.
Dubrovnik gibi pahalı bir şehirde taksi fiyatını inanın hiç merak etmedik. Tahminen tek yön 50 Euro civarıdır. Biz dönüşte 4 kişi olduğumuz için Uber çağırdık ve Uber eski şehir merkezinden havaalanına 30 Euro tuttu. Yaşasın Uber’in gururlu mücadelesi! ☺
Dubrovnik’ten araba kiralama
Biz Dubrovnik’in arkasından Karadağ’a geçeceğimiz için Dubrovnik’ten araba kiraladık. Araba kiralarken genelde rentalcar.com sitesinden gideceğimiz tarihleri aratıp, ucuz seçeneklerden birisini alıyoruz.
Kiraladığımız arabaya 3 günlük kira ücreti + ikinci şöför ücreti (25 Euro) + sigorta + dönüşte Karadağ’dan Hırvatistan’a girerken ödediğimiz 40 Euro sınır geçiş ücreti dahil toplam 115 Euro ödedik. Dubrovnik’te tek ucuz şey araba kiralamaktı galiba.
Dubrovnik’te geçireceğiniz günler için arabaya hiç ihtiyacınız yok, bir de Dubrovnik’te otopark ücretleri çok pahalı olduğu için (günlük 30 Euro civarı) araba size yük olacaktır. Bunu da ek not olarak buraya ekleyiverelim.
Dubrovnik’te Nerede Kalınır ve kaç gün kalınır?
Dubrovnik’in kalbi, gezerken de zamanınızın çok büyük çoğunluğunu geçireceğiniz eski şehir merkezi (Old Town). Burada konaklama ücretleri yüksek ama bizce ödediğimize değdi ve konakladığımız evden çok memnun kaldık. Anlayacağınız Dubrovnik’te konaklama önerimiz Old Town.
Old Town bölgesi dar sokaklar ve merdivenlerden oluşuyor. Burada konaklama seçeneği olarak otel neredeyse hiç yok, genelde evlerini pansiyona dönüştürmüş yerli aileler var. Siz de önceden bu ailelerin evine dahil olan odalardan birinde kalıyorsunuz. Bizim kaldığımız oda da aynen böyleydi, ayrıca sahibi Hırvat dede ve neneyi çok sevdik. Linkini şuraya bırakıyoruz.
3 gecelik toplam 170 Euro ödemişiz. Dubrovnik standartlarında çok uygun bir fiyat diyebiliriz.
Bizim dedelerde yer kalmadıysa şuraya da bakabilirsiniz. Bize çok önerilmişti.
Onun dışında bize önerilen fakat ya yer kalmadığı için tutamadığımız, ya da o gün bütçemize uymayan 3 otel şunlar; Villa Dard (aşırı romantik, linki şurada), Apartment Fiesta (yer kalmamıştı biz baktığımızda, linki şurada) ve Villa St Vitus (linki burada).
Eğer Airbnb’de konaklamak isterseniz de şöyle bir link bırakalım. Bu linkle Airbnb’ye üye olursanız ilk konaklamanızda geçerli 130 lira gibi bir kredi kazanıyorsunuz ve Airbnb kullanmaya devam ettikçe, Airbnb sizi daha çok sevmeye başlayıp bir anda hesabınıza süpriz krediler yükleyebiliyor.
Dubrovnik’te kaç gün kalmalı sorusuna gelince, bizce yazın gidiyorsanız iki gün çok ideal. Bir gün şehri gezip ikinci gün sabah surlara oradan da Lokrum Adası’na gidebilir ya da ikinci günü keyif için kullanabilirsiniz. Biz 3 gün kaldık ve yetti de arttı bile. Eğer fazladan bir gününüz varsa Kotor’a ya da Mostar’a düzenlenen günlük turlardan birisine katılabilirsiniz. Dubrovnik’ten günübirlikçilik kısmına yazının sonunda değineceğiz.
Şimdi biraz Dubrovnik’te gezilecek yerlerden bahsedelim! ☺ Ayrıca yazının sonunda Game of Thrones hayranları için, Game of Thrones’un çekildiği yerlerin listesini de yazacağız.
Şöyle ki, bu yazacağımız yerlerin tamamı Old Town bölgesinde. O yüzden gezilecek yerler çok gelse de aradaki mesafeler çok kısa. Listenin uzunluğuna aldanmayın!
Bu arada söylemeliyiz ki, Dubrovnik’te nokta nokta sayılan gezilecek yerler bahane, Old Town’un ara sokakları şahane! Şaka bir yana gezerken göreceksiniz ki, size görsel şölen yaşatacak olan şey Dubrovnik’in ara sokakları. Dubrovnik’i en çok o dar ara sokaklardan geçerken ve merdivenlere oturup bir kahve içerken seveceksiniz.
Dubrovnik Şehir Surları
Dubrovnik dediğimiz zaten surların arkasına saklanmış bir şehir. Tarih boyunca şehri korumak için kullanılmış olan bu surların keyfini, şimdi Dubrovnik’in tamamı turuncu renkli çatılarını ve manzarasını izlemek için turistler çıkartıyor.
Bizce Dubrovnik’te görülmesi gereken yerlerin en başında bu surlar geliyor. Surlar sabah 8:30’da açılıyor ve ‘insan’ gibi gezebilmek için bu saatte gitmeniz şart. Yoksa insan kendisini bir miting alanında yahut stadyumda eziliyormuş gibi hissediyor.
Biz 8:30’da surların giriş kapısındaydık ve bizden başka kimse yoktu. 9:30’da ise çoktan aşırı kalabalık olmuştu. 2 saat surları gezmek için oldukça yeterli. Surlar akşam 19:30’a kadar ziyarete açık.
Surların girişi kişi başı 150 Kuna yani 21 Euro. İlk önce Rovrijenac Kalesi’ne giderseniz orada ödediğiniz 50 Kuna’yı düşüyorlar, sadece 100 Kuna ödüyorsunuz.
Lovrijenac Kalesi ( Lovrijenac Fortress)
Geldik Game of Thrones hayranlarının bayıldığı bir başka noktaya. Lovrijenac Kalesi 11. Yüzyılda kocaman bir kayanın üzerine inşa edilmiş ve şehrin savunmasında yıllar boyu çok önemli bir rol oynamış. Game of Thrones’un da bazı önemli sahnelerinin çekildiği bir yer.
Bizce Dubrovnik’in en güzel şehir manzarası burada. Karşısı şehir surları, bir diğer tarafı Adriyatik kıyıları. Dubrovnik’te en çok beğendiğimiz yer kesinlikle bu kale oldu. Kaleye yürürken karşınıza çok güzel sokaklar çıkacak. Bizim de acelemiz yoktu ve sokakların keyfini çıkartarak ulaştık kaleye. Hatta en güzel Dubrovnik fotoğrafları buradan çıkmış oldu.
Giriş 50 Kuna yani yaklaşık 8 Euro.
Stradun Caddesi
Burası Dubrovnik Old Town’un ana caddesi. Her daim canlı ve kalabalık. Şehrin kutlamaları ve törenleri burada gerçekleşiyor.
Bu caddeyle ilgili sevmediğimiz şey çok kalabalık olması ve sıra sıra mekanların tamamının korkunç pahalı olması oldu. Biraz dinlenelim diye bakındığımız mekanların hiçbirine oturmak içimizden gelmedi. Bu caddeden sağa ve sola girdiğiniz zaman Old Town’un merdivenli, dik ara sokaklarına çıkıyorsunuz. Ara sokaklar kat be kat daha güzel.
Stradun Caddesi’nin bir ucu Old Town’un ara giriş kapısı sayılan ‘Pile Gate’, diğer ucu ise ‘Ploce Gate’ Ploce Gate’in de hemen dibinde şehir limanı var. Burasını Old Town’un çıkışı gibi düşünebilirsiniz. Lokrum Adası’na tekneler buradan kalkıyor.
Caddenin sonundaki Ploca Gate’e kadar gelmişken diğer turistik yapılara da göz gezdirebilirsiniz. Bunlar sırayla Orlanda Sütunu, tarihi saat kulesi, Sponza Sarayı ve Dominican Manastırı.
Dubrovnik’in olmazsa olmaz turistik yapılarından birisi ‘Büyük Onforio Çeşmesi’. 15.yüzyıldan kalma bu çeşme Dubrovnik şehrinden uzakta inşa edilmiş ve inşası bitince şehrin ortasına taşınmış. Efsaneye göre o zamanlarda, bu çeşmeden damlayan ve ziyan olan her su damlası için mimarları cezaya çarptırılırmış.
Bu çeşmenin çok yakınlarında Fransisken Manastırı’nın içinde Avrupa’nın en eski eczanesi varmış. Bizim ilgimizi pek çekmediği için gitmedik.
The Jesuit Stairs ( Jesuit Merdivenleri) Game of Thrones seviyorsanız ilginizi çekebilir. Görünce hatırlayacaksınız! Shame! Shame! Shame!
Dubrovnik Teleferik
Dubrovnik’te bizim en gereksiz bulduğumuz aktivite buydu. Dubrovnik’i panoramik olarak görmek için kişi başı gidiş dönüş 150 Kuna (22 Euro) ödemek de istemedik açıkçası. Tamamen turistler için tasarlanmış bir ‘tourist trap’ gibi geldi.
Lokrum Adası ise tam tersine bir cennet. Hatta gelecekte ne kadar az insan giderse o kadar iyi!
Lokrum Adası
Dubrovnik’in her yerinden gözüken UNESCO korumasındaki Lokrum Adası’na Dubrovnik Eski Liman’dan kalkan teknelerle 15 dakikada ulaşabiliyorsunuz.
Bu adada yerleşim yok. Bu adada sadece doğal yaşam ve pırıl pırıl bir deniz var! Dubrovnik’e yaz zamanı geliyorsanız kesinlikle görülmeyi hakeden bir yer.
Adanın her yerinden denize girilebiliyor. Burada denize girme planınız varsa yanınızda deniz ayakkabısı getirmeniz şart, zira kayalar çok keskin.
Lokrum Adası’nda iç taraflarda geziyorduk ki, kayalıkların ortasında aşırı güzel bir göl bulduk! Bu gölün adı Ölüdeniz’miş (Dead Sea). Kayalıkların arasında ve hatta içinde olan bu gölün açık denizle bağlantısı yok. Hatta dünyanın geri kalanıyla bağlantısı yok. Rengi, doğası, her şeyi harika. Adrenalin isterseniz kayalardan göle atlayabiliyorsunuz. Biz mi? Yo yoo..
Lokrum Adası’nda görülmesi gereken yerlerden birisi de botanik bahçesi. Onu da gördükten sonra artık kalan zamanınızı ‘Snack Bar Lacroma’da bir şeyler içerek ve dinlenerek geçirebilirsiniz. Adada bir de ‘çıplaklar plajı’ var ama ne kadar ilginizi çeker tam emin olamadık!
Her yarım saatte bir buradan Dubrovnik’e tekne kalkıyor ve son tekne akşam 18:30 civarı. Kişi başı gidiş dönüş yaklaşık 20 Euro ödüyorsunuz.
Dubrovnik’le ilgili özellikle tavsiye ettiğimiz yerlerden birisi bu ada oldu.
Dubrovnik’ten Günlük Tekne Turları
Dubrovnik’e yaz zamanı geldiyseniz ve Adriyatik’te yüzmeden dönmek istemiyorsanız, çare Dubrovnik’ten günübirlik tekne turları!
Dubrovnik’in kendi sahilleri haricinde, tekne turuna katılarak gezebileceğiniz ‘Elafiti Adaları’ denen 3 çok güzel adası var. İsimleri Kolacep, Sipan ve Lopud. Bizim Dubrovnik’ten sonraki durağımız Karadağ bol bol deniz içerdiği için biz bu turları pas geçtik, fakat başka deniz planınız yoksa bu tekne turlarını düşünebilirsiniz.
Dubrovnik merkezden yürüyerek ulaşılabilecek bir ‘beach’ arıyorsanız ‘Dance Beach’i düşünebilirsiniz.
Dubrovnik’ten günübirlik şehir turları
Dubrovnik’te fazladan bir gününüz varsa, günübirlik Mostar’a ya da Kotor’a gitmeyi düşünebilirsiniz.
Bosna Hersek’in meşhur Mostar’ı Dubrovnik’ten arabayla sadece 2,5 sürüyor, Kotor ise 1,5 saat. Şöyle düşünün, Mostar’a muhtemelen bir daha özel olarak gitmezsiniz ve gerçekten de görülmeye değer bir şehir. Kotor’a ise zaten diyecek lafımız yok. Bizce Dubrovnik’in birkaç gömlek üstü (öhöm!) ve Dubrovnik’ten kat ve kat ilgiyi hakediyor. Değil mi, neden olmasın?
Bu gezileri önceden planlamanıza gerek yok. Dubrovnik’teyken karar verip günübirlik turlar düzenleyen acentalardan gözüne kestirdiğiniz bir tanesine gidebilirsiniz. Ücreti konuşurken kesinlikle pazarlık yapın. Bazen yarı fiyatına kadar düşüyorlar.
Dubrovnik Nerede Yenilir-İçilir?
Dubrovnik Yeme – İçme Notları
Gitmeden önce Dubrovnik’te şurada sea-food deneyin, burada kokteyl için önerilerini çok okumuştuk ama bir konuyu anlayamadık; Dubrovnik’e bizden önce giden herkes galiba milyarder, ya da biz şu ana kadar Dubrovnik’e gitmiş en fakir çiftiz! O nasıl bir pahalılıktır, çüş yani afedersiniz…
Dubrovnik genel olarak yeme-içme konusunda o kadar pahalıydı ki, blog’da önermek bile istemiyoruz. Bir akşam yemeğine vereceğiniz parayla, başka yere uçak bileti alırsınız. O derece…
Neyse, sonuçta ‘ama iyi yedik (ve iyi ödedik)’ temalı birkaç yerimiz var tabii.
Buza Bar:
Buza Bar Dubrovnik’in en popüler barı. Kayalıkların tepesinden açılan bir kapıyla giriyorsunuz ve karşınızda alabildiğine Adriyatik manzarası!
Çok kalabalık olmasa çok güzel yer aslında. Bir bira içip kaçabilirsiniz. Zira burada hiç yemek yok.
Burada bir ek not ekleyelim; Dubrovnik’te bar ve pub temalı yerlerin çok büyük çoğunluğunda yiyecek hiçbir şey yok. İçkinin yanında çerez bile olmuyor. Bizim gibi çerezle doymaya çalışanlardansanız hiç şansınız yok ☺
D’vino Wine Bar
Bu şarapevi bizim Dubrovnik’te en sevdiğimiz yeme-içme alternatifi oldu. Tripadvisor’daki yorumları okuyup gitmiştik ve oldukça sevdik. Dışarıdaki masalarda oturmak istiyorsanız önceden rezervasyon yaptırmanız şart. Toplamda 4 kadeh şarap ve bir peynir tabağına 24 Euro ödemişiz. Ayrıca kendi ev yapımı şaraplarından kesinlikle tatmalısınız!
Burası doluysa diğer alternatifiniz Malvasija Wine Bar olabilir.
Burger Tiger
Dubrovnik’te karnımızın doyduğunu hissettiğimiz tek yere hoşgeldiniz! Burası Sosis & Hamburger & Makarna yiyebileceğiniz ve fiyatları ortalamaya göre oldukça uygun bir mekan. Hamburger menüler yaklaşık 12 Euroya geliyor, makarnalar ise 6 – 9 Euro arası.
‘Taj Mahal Old Town’ da öğle yemeği için çok ideal.
Buzz Bar
Kokteyl denemek için oturup çok sevmedik, önermesek de olur ☺
Barba
Dubrovnik’e gidiyorsanız burayı mutlaka yeme-içme önerilerinde bulacaksınız. Deniz ürünü seven herkes buraya bayılmış. Fekat, maalesef biz deniz ürünü yemiyoruz. O yüzden gerçekten iyi midir değil midir bir şey diyemeyeceğiz. ☺
Art Café
Şu ana kadar saydığımız tüm mekanlar Old Town’daydı. Old Town’dan bir tık uzaklaşmak isterseniz Art Café’yi öneriyoruz. Hem kafe tasarımı çok tatlı hem de Old Town’dan bir kahve molası için uzaklaşmak çok iyi oluyor.
Nautika
Şimdi size komik bir şeyden bahsedelim. Biz Dubrovnik’e gitmeden bir hafta önce iş yerinden çok yakın bir arkadaşımız Dubrovnik’e gitti ve dönüşte bize akşam yemeği için burayı önerdi. Az kalsın not olarak alıyorduk ki, ufak bir ekleme yaptı. ‘Yalnız biraz pahalı, iki kişi akşam yemeğine 400 Euro ödedik.’!?..Neymiş, sur manzaralıymış..
Bu da böyle bir anımız oldu ve tabii ki bu mekanın yakınından uzağından geçmedik. Hani oldu da notlarınızın arasına aldıysanız, böbreği çıkışta hazır ediverin.
Soul Caffee
Old Town’da kahve molası verebileceğiniz oldukça tatlı bir yer. 2 sandviç ve iki kahveye toplam 20 Euro ödemişiz..
Bistro Tavulin bizim gitmediğimiz ama çok önerilen bir yer. Belki siz deneyebilirsiniz.
Biz iki gün öğle yemeğini süpermarketten peynir-ekmek alıp sandviç yaparak geçirdik. Bütçe delmeyen gezi istiyorsanız, süpermarketçiliği kesinlikle öneriyoruz.
Game of Thrones’cular toplanın bişey diyeceğiz!
Son olarak ‘King’s Landing’ten bahsedelim! Game of Thrones seviyorsunuz Dubrovnik’e, dizideki adıyla ‘King’s Landing’e zaten aşınasınız! Hatta belki daha görmeden seviyorsunuz. Biz de kapanışı Game of Thrones’un meşhur sahnelerinin çekildiği noktalarla yapalım dedik. Maksat, yolu Dubrovnik’e düşecek olanlara kolaylık olsun! ☺
Sırayla Pile Gate, Pile Limanı, Dubrovnik West Pier, Lovrijenac Kalesi, Gradac Parkı, Dubrovnik şehir surları, Minceta Kalesi, Jesuit Merdivenleri (The Jesuit Staircase), Dominic Sokağı, Dominican Manastırı ve Trsteno Arboretum’u GoT sahnelerinin çekildiği en meşhur yerlerden sadece birkaçı. Pin’leyin gitsin! ☺
Dubrovnik bizim mimarisini ve şehir dokusunu aşırı beğendiğimiz, fakat ‘keşke bir 5 yıl önce gelseydik, harika olurmuş’ dediğimiz bir şehir oldu. Bakalım siz nasıl bulacaksınız!
O zaman Dubrovnik Gezi Rehberi’nden bu kadar! 🙂
Journavel çifti Neşem ve Okan ile birlikte planladığımız gezilerimiz devam edecek. 🙂
Herkese güzel geziler!
Instagram’da varız ve bekleriz.
Biz de ara sokaklardan birindeki donercide takilmistik bir iki defa, lezzet fiyat dengesi iyiydi. Gercekten Dubrovnik asiri abartiliyor biz de gidince aynen anlattiklarinizi yasadik. Surlar ve old towndaki tas yapilar haric ekstra hicbisey yok bence. Teleferik gercekten cok anlamsiz biz o tuzaga dustuk? Bir haftasonu fazlasiyla yeterli bu sehre. Elinize saglik.
Gercekten cok pahaliydi ? bizi üzdü. Teşekkür ederiz :))