Coron Gezi Rehberi
Merhaba!
El Nido’da tanıştığımız gezginler bize hep ‘El Nido da güzel ama Coron’un yeri ayrı, daha başka, daha güzel’ dedikleri için Coron’a çok büyük beklentilerle gittik ve bingo! İnsanların bir bildiği varmış elbet, hele de sırt çantalı özgür gezginlerin kesinlikle bir bildikleri varmış!
Coron artık bizim anılarımızda gizli adacıklar, karadan ulaşımı olmayan el değmemiş koylar, sizi Robinson ile Cuma’ya bağlayacak sürreal ortamlar ve turkuazın binlerce tonu olarak kalmış bir cennet adadır.
Meşhur Kayangan Gölü, batık Japon gemileri, lagünleri ve beyaz kum sahilleri derken Coron’da 4 günü dolu dolu geçirmişiz. El Nido da alınmasın ama şu an El Nido mu Coron mu deseler Coron deriz!
Coron’a Ulaşım
Coron’a El Nido’dan ulaşmak için iki seçenek var. 4 saat süren hızlı feribot ve 7 saat süren yavaş feribot. Biz son anda bilet aldığımız için hızlı feribotta yer kalmamıştı ve yavaş ‘feribot’a bilet almak zorunda kaldık. Feribot diye beklediğimiz ‘şey’ iki yanı açık tahta bir tekne çıktığı için 7 saat açık denizde o ‘şey’le gitmek pek tabii ki hiç hoş olmadı!
Feribot biletleri feribotun kalkış tarihinden tam bir gün önce satışa çıkıyor. İşinizi garantiye almak isterseniz El Nido’da herhangi bir tur acentasına önceden ödeyip rezervasyon yaptırabiliyorsunuz. Onlar günü ve saati gelince feribot biletini sizin için alıyor, siz de gün içinde gidip acentadan biletinizi teslim alıyorsunuz.
Hızlı feribot sabah 06:00’da, yavaş feribot ise sabah 08:00’de kalkıyor.
Coron’da bir de ufak havaalanı da var. Hatta kendisi hayatımızda gördüğümüz en gevşek havaalanı…! Düşünün ki havaalanında X-ray bile çalışmıyor ve tüm yolcular geldiyse uçak erkenden kalkıveriyor. Coron’dan Cebu’ya olan uçuşumuzda uçak 40 dakika erken kalkıverdi! Pırpırlı olma kısmından zaten bahsetmiyoruz. Umarız burayı okuyanlar arasında uçak korkusu olan pek yoktur. 🙂
Coron içinde ulaşım her zamanki gibi ‘tricycle’larla yapılıyor. Yalnız buradaki tricycle sürücülerinin El Nido’dakilere göre gözü çok açılmış, mutlaka pazarlık yapın.
Konaklama
Coron oldukça küçük olduğu için Coron’un merkezi Coron Town’a yakın herhangi bir otel seçerseniz her yere yürüyerek ulaşabilirsiniz. Konaklama için havuzlu ve resort tarzı bir yer arıyorsanız adanın merkezinin biraz dışında resortlar var ama merkeze inerken muhtemelen tricycle’a binmeniz gerekir.
Biz Coron’a tahminimizden 2 gün önce varmış olduk ve son dakikada 2 günlük otel bulmamız gerekti. Fazla araştıramadan ilk önümüze çıkan ‘Lan Bless Pension Hotel’e dalmış olduk. Booking.com’da puanı 8.0’e yakın olduğu için, iyidir diye umduk açıkçası. Fakat oda hem temiz değildi hem de otelde sıcak su sistemi yoktu. Havlu, şampuan, sabun vs. herhangi bir şey olmadığını zaten artık tahmin ediyorsunuzdur. Otele zaten sadece uyumaya girdiğimiz için iki gün idare ettik ve üçüncü gün daha önceden rezervasyon yaptırdığımız Coron Villa’ya geçtik.
Zaten El Nido’da kaldığımız otelden çok huylandığımız için (haşereler), bir geceyi çadırda geçirdiğimiz için ve son iki gecedir de sevmediğimiz bir otelde kaldığımız için, Coron Villa’ya geçince bir ‘Oh’ çektik! Böceksiz, sıcak suyu olan ve kliması çalışan bir oda, işte lüks budur…(!) İlginizi çektiyse otele şuradan bakabilirsiniz. Gecelik oda başı 35 Usd ödemişiz (kahvaltı hariç).
Coron Şehir Merkezinde Gezilecek Yerler
Coron’un şehir merkezi çok sevimli bir yer değil. El Nido gibi Coron’un olayı da Coron’dan kalkan tekne turlarıyla ulaştığınız duraklar diyebiliriz aslında. Yine de bir gününüzü dinlenmeye ayırırsanız başlıca yerlerini gezebilirsiniz.
Mount Tapyas, merkezden 20 dakika tırmanarak (700-800 basamak) ulaşabileceğiniz bir tepe ve burada çok güzel bir gün batımı oluyor. Biz biramızı alıp günbatımını izledik. Çok güzeldi.
Maquinit Hot Spring: Coron’un doğası ve sahilleri dışında bir diğer özelliği de bu tuzlu kaplıcaya sahip olmasıymış. Olmasıymış diyoruz çünkü bizim Coron’da olduğumuz tarih Noel tatiline denk geldiği için kapalıydı ve başka zaman gitme şansımız da yoktu. Gerçi belki de kapalı olduğu için içimizde kalmış olabilir, 35 derece havada sıcak havuza girmek ister miydik şu an bilemedik..! 🙂 Yine de siz gitmek isterseniz bir tricycle sürücüsüyle anlaşıp 500 Peso karşılığında, sizi götürmesini, siz içerideyken beklemesini ve sonra da geri getirmesini söyleyebilirsiniz. Maquinit, şehrin dışında olduğu için önceden ayarlamazsanız kapıda tricycle bulunmuyormuş. Bunun dışında eğer motosiklet kullanmayı biliyorsanız(ehliyetinizin olmasına gerek yok 🙂 ). Kiralayabilirsiniz. bizim konuştuklarımız yaklaşık 400-500 peso arasında değişiyordu. Böylece kimseye muhtaç olmadan gezebilirsiniz. Bunu da bir düşünün deriz 🙂
Coron’da tekne turuna katılmadan, tricycle veya motorla ulaşabileceğimiz bir sahil var mı diye sorduk ama Coron’a yakın sahilleri pek önermediler.
Coron Ada Turları
Coron’a kadar gelmişken güzel olan ne varsa görmek artık şart olduğundan, en kapsamlı ve en çok yere uğrayan tekne turunu aldık gitti…!
Coron’da da tekne turlarını sınıflamışlar fakat genelde 3 durak hiç değişmiyor; Kayangan Lake, Twin Lagoon ve CYC Beach. Onun dışında Coral Garden, Green Lagoon, Point Reef ve Barracuda Lake de popüler noktalar.
Biz gün boyu toplam 7 noktaya uğrayacağımız Coron Ultimate Tour isimli turu aldık ve kişi başı 1400 peso (28 Usd) ödedik. Açıkçası bir – iki durak gereksizdi ve tura kano da dahil diyerek bizi kandırmışlar çünkü El Nido’nun aksine Coron’da kano yapacak herhangi bir nokta yok. O acentayı kınıyoruz ve ona laflar hazırladık! Neyse…(küstüler)! Siz Kayangan Lake, Twin Lagoon ve Barracuda’nın dahil olduğu herhangi bir tur alabilirsiniz, diğer yerleri görmeseniz de olur açıkçası, olay bunlarda.. 🙂 Resifler ilginizi çekiyorsa CYC Beach’i de dahil eden bir tur alabilirsiniz.
El Nido ve Coron’da turlara öğle yemeği dahil ve yemekler hep aynı. Yemekler güzel mi derseniz, orta şeker. İlk tekne turunda yediğimiz yemek bize çok lezzetli gelmişti ama muhtemelen ilk defa yediğimiz içindi. Sonra yaklaşık 4 gün daha tekne turu yaptık ve menü hiç değişmedi. Lapa pirinç, mango, balık, karides, patlıcan salatası ve muz. Henüz bu 5’liden herhangi birisini (muz hariç) döndüğümüzden beri yemedik, bir süre yemeyiz heralde…!
Neyse, nerede kalmıştık evet tekne turu.
Barracuda Lake ve Kayangan Lake bizim tekne turumuzun son iki durağıydı, aynı zamanda bu bizim Filipinler’de yapacağımız son tekne turuydu ve aklımızda son göreceğimiz yerler kalacağı için bu iki gölün gerçekten de fotoğraflardaki gibi olmasını çok istedik. Abartmayı ve ‘janjanlı’ cümleler kurmaktan hoşlanmadığımızı belki artık hissetmişsinizdir. Ve, Kayangan Lake ‘o kadar’ güzeldi ki…! Daha önce gördüğümüz muhteşem göllere hem çok benziyordu, hem de hiç benzemiyordu. Hem çok sakindi, hem çok güzeldi ne bilelim, sanki çok özeldi. Coron’da bu Kayangan Lake ziyaretinden sonra 2 gün daha geçirdik ama Coron bizim için burasıdır. Daha fazla bir şey demeyelim siz gözünüzle görün.
Coron Escapade Tour
Coron’da bir önceki gün yukarıda bahsettiğimiz 7 destinasyonlu tekne turunu yapmış olsak da, yine dayanamadık ve şu Coron’un meşhur ‘white beach’lerini görmeliyiz diyerek Coron Escapade Tour olarak geçen tura katılmaya karar verdik. Bu turda tüm gün boyunca Malcapuya Island, Banana Island ve Bulog Dos Island’ı geziyorsunuz. Bu üçü Coron’un ‘white beach’leri olarak geçiyor. Denize doğru eğilmiş hindistan cevizi ağaçları ile dolu bir sahil getirin gözünüzün önüne, işte öyle!
Belki biz önceki gün ‘manzarada doyum noktası’na ulaştığımız için, belki de bu sahillerde en fazla birer saat kalabildiğiniz ve bu bir saatte yapacaklarınız sınırlı olduğu için, bu sahil sahil gezme işini çok sevemedik. Onun yerine tek bir adaya gidip tüm günü orada kafa başı 500’er sayfa kitap okuyarak geçirsek belki daha güzel olabilirdi. Coron’da fazladan gününüz varsa bu turu düşünebilirsiniz fakat öncelik bizce kesinlikle bir önceki gün yaptığımız tur olmalı.
Bu arada bu tur teknelerinin çoğu tekneden çok kayığa benziyor, size de böylesi denk gelirse şaşırmayın. Biz bizim turun teknesiyle dönerken denizin tam ortasında bozulmuş ve öylece bekleyen bir kayık-tekne gördük ve bizim kaptan oldukça tepkisiz bir şekilde halatla kayık-tekneyi arkamıza bağlayarak yoluna devam etti. Ne bir şaşırma, bir bir tepki! 🙂 Demek ki böyle denizin ortasında kendi kendine duran yolcu kayık-tekneleri çok normal, illa biri gelir kurtarır diye mi düşünüyorlar ne düşünüyorlar anlayamadık. O kayığımsının içinde olmak yine de istemezdik herhalde!
Bu tura kişi başı 1400 Peso (28 Usd) ödedik.
Coron’da Dalış
Deniz altının deniz üstünden daha hareketli yaşamını seviyorsanız, Coron’u da çok seversiniz. Eğer tüplü dalış lisansınız varsa, ikincü Dünya savaşından kalan batık gemilere dalabiliyorsunuz. Özellikle 120 metre uzunluğundaki batık Japon gemisi çok ama çok meşhur.
Şimdi yazarken tekrar düşündük de, biz Coron’u çok sevmişiz. Hem bu kadar turistik bir kasaba olup da, ‘beyaz adam’ın zevkine yönelmek yerine sade, olduğu gibi kaldığı için sevmişiz galiba. Umarız bol gürültülü, bol kızartma kokulu, kalabalık bir kente asla dönmez..
Coron Yeme – İçme Önerileri
Coron da El Nido gibi son yıllarda çok turist almaya başladığı için, son 1-2 yılda çok fazla sadece turistlere hitap eden yeni yerler açılmış. İşletmecileri çoğunlukla Avrupalı. Buralarda lokal insanları görmeniz imkansız ve bu mekanlar insana biraz yapay hissettiriyor. Bir kahveci görüyorsunuz, bir kahveyi 6 Usd’ye satıyor ama kapısının bir metre dışında insanlar günlüğü 1 Usd’ye çalışıyor… Neyse bu konuya pek girmeyelim ama Coron’da en sevmediğimiz şey bu oldu. Aşırı sofistike bir vejeteryansanız ayrı tabiiki ama bizim gibi standart damak tadı olan bir insansanız lokal yerlerde de oldukça kolay yiyebilirsiniz. Sevmedik bu Coron’da yabancı işletmeci kafasını ya!
Altrove Coron: El Nido’daki ‘TripAdvisor’da 1 numara olan restoranta mutlaka gideceem’ çılgınlığı Coron’da da vardı ve TripAdvisor’da 1 numarayı çeken bu mekanın önünde kuyruğu gözlerinizle görseniz de inanmazsanız. Onun dışında insanların ayda ortalama 40 Usd kazandıkları bir kasabada bir makarnanın 12-13 Usd olması da bize saçmalık geldi. Neyse biz zaten gurmelikten falan pek anlamıyoruz ama buraya aşırı gıcık olduk, yazmasak içimizde kalırdı. Kalabalığı ve menüyü görünce burayı pas geçtik.
Island Boy Grill de tam tersine tesadüfen daldığımız ve ertesi gece ve sonraki gece de gittiğimiz, Coron’da en sevdiğimiz mekan oldu. Hem yemekleri güzel, hem fiyatları uygun hem de ortamı çok güzeldi. Akşam yemeklerimizi burada yedik.
Buzz Express yine tamamen turistlere yönelik açılmış ama güzel kahve içebileceğiniz bir yer. Yemekleri Coron ortalamasına göre çok pahalı ama Asya yemeklerinden o kadar bunalmıştık ki, bir gece artık dayanamadık ve burada hamburger yedik. İki kişi için iki hamburger + iki patates + iki bira için toplam 36 Usd ödedik.
Epic Cafe de aynı şekilde, Coron’a yeni açılan bir üçüncü dalga kahveci. Sevdik mi? Eh işte…
Gördüğünüz üzere Coron’daki bu ‘yabancı işletmeci ve kazıklamacı’ işine biraz fazlaca takıldığımız için akşamları risk almadık ve sürekli Island Boy Grill’e gittik. Zaten Coron da öyle bir ‘gurme şehir’ falan olmadığı için pek bir şey kaçırdığımızı düşünmüyoruz.
Coron’da 4 gün geçirdikten sonra ‘yolcu yolunda gerek’ dedik ve Cebu’ya doğru yola çıktık!
Filipinlere hazırlık rehberi için tık tık.
Puerto Princesa gezi rehberi için tık tık.
El Nido gezi rehberi için tık tık.
Biz Instagram’da ve Facebook’ta da varız 🙂
https://www.instagram.com/yoldabiblog/
https://www.facebook.com/yoldabiblog/
Sevgiler!
Merhaba, El nidodan Corona hızlı feribot olduğunu okudum ama Coron dan El nidoya da hızlı feribot var mı? Varsa bilet nereden alınır? Teşekkür ederim.
elinize sağlık. filipinlere gidiyoruz ve en “to the point” bulduğum blog sizin blogunuz oldu teşekkür etmek istedim.
çok teşekkürler, bol eğlenceler! 🙂